Türk Futbolunun en umut verici sezonu

06-07-2022

"Emeklilik günlerini Türkiye'de geçirmeye geliyor." 

"Kariyerinin son sözleşmesinde talih kuşunu buldu."

Bu tip spor manşetlerini hatırlıyorsanız Türk futbolunun 2000'li yıllardaki sürecini takip etmişsiniz demektir. Evet, Türkiye'ye son 20 yılın ilk 15 yılında bu tanımlamaya uyan oyuncular o kadar çok geldi ki. 

Artık kariyerinin sonuna gelmiş, Avrupa'dan teklif alamayan, kendine kulüp bulamayan oyunculara kulübü batıracak sözleşmeler teklif edip, 6 ay geçmeden de bu sözleşmeyi feshederken ödenen tazminatlarla UEFA'nın gazabından kurtulamayan çok kulüp biliyoruz.

Olaya dört büyükler açısından baktığımızda da durum pek farklı değil aslında. Astronomik ücretlerle katkısı olmayan "yaşlı" oyuncular getirmek takımlarımıza bir şey katmadı. 

Fakat son 5 yılda Türk futbolunda bir dönüşüm başladı. Türk ekonomisinin kötüye gitmesi, döviz kurunun kontrol dışına çıkmasıyla artık zaten astronomik ücretler ödeyemeyen Türk kulüpleri yıllardır bir çok yazımda bahsettiğim kendi yeteneklerini yetiştirip Avrupa'ya gönderme modelini benimsemeye doğru emin adımlarla ilerliyorlar. Hem yerli oyuncuların gelişimine daha fazla önem veriyorlar hem de düşük bonservisle genç yabancı oyuncuları takımlarına katmaya çalışıyorlar.

Yetenekli Türk, genç oyuncuların büyük takımlarda da artık forma şansı bulması Türk Milli Takımı'nın geleceği açısından da umut verici bir gelişme. 

Bu sene lig belki de son beş yılda hiç olmadığı kadar çekişmeli geçecek diyebilirim. Büyük takımların yaptığı transferlerin yanında genç oyuncuların performanslarının her yıl daha da artarak devam etmesi de ligin çok çekişmeli geçeceğinin sinyallerini veriyor. Sıra dışı bireysel performanslar görebiliriz.

Sıra dışı bireysel performansın yanında sıra dışı bireysel yetenekleri de saha da daha çok izleyebiliriz. 

Arda Güler'i örneğin. Türk futboluna gelmiş en özel yeteneklerden biri bu çocuk. 17 yaşında olmasına rağmen oyun zekası, soğukkanlılığı, tekniği, topla olan ilişkisi... Böyle özel yetenekli oyuncular her zaman yetişmiyor, buna emin olabilirsiniz. 

Arda Güler'in iki sezon önce Fenerbahçe'yle olaylı olarak yollarını ayıran Ömer Faruk Beyaz ile kıyaslanmasını asla doğru bulmuyorum. 

Nitekim Ömer Faruk Fenerbahçe as kadrosu ile hiç bir performans gösterememiş, sadece antrenman videolarından insanlara umut veren bir oyuncu olmuştu. 

18 yaşında kariyerinde 27 resmi maça çıkıp sadece 2 gol atmış olması buna bir örnek. 683 dakikada 1 gol. On numara oynayan bir oyuncu için düşük bir istatistik.

Bir de Arda Güler'e bakalım...

Tamamı Fenerbahçe formasıyla 46 maçta 17 gol, 18 asist. 169 dakika da 1 gol. Çok daha verimli. Aldığı süre çok az olmasına rağmen. Arda gerçekten sadece Fenerbahçelilerin değil tüm taraftarların izlemekten keyif aldığı bir oyuncu. 

Fenerbahçe bu sene böyle sıra dışı yeteneği olan bir oyuncuyu daha transfer etti. 

Emre Mor...

Onunla ilgili köşe yazımı buradan okuyabilirsiniz. Detayına girmeyeceğim. Sıra dışı bir yetenek olduğu aşikar ama kariyerinde çok hata yaptı. Bu yüzden de beklenen patlamayı yapamadı bir türlü. Kariyer sezonu geçen yıl Karagümrük forması altındaydı. Fenerbahçe seviyesinde neler yapacak göreceğiz. Emre'nin sağ kanatta ters ayaklı kanat forvet olarak oynayacağını düşünürsek en büyük avantajı hemen sol tarafında onun gibi özel yetenekleri olan bir on numaranın olması diyebilirim. Arda ile Emre henüz iki hazırlık maçında toplamda 50 dakika beraber oynadılar ama aralarında özel bir dil üretmeyi başarmışlar bile...

Fenerbahçe 24 yaş altındaki oyuncularıyla bu sene kuşkusuz yine şampiyonluğun en büyük adaylarından biri. 

Burada Galatasaray'ı sırtlayacak iki isimden de bahsetmek istiyorum. İlk ismi muhtemelen herkes tahmin ediyor. 

Fatih Terim'in 3. Lig ekibi Erzincanspor'dan Galatasaray'a kazandırdığı ve sonrasında oynadığı her maçta üzerine ekleyerek Galatasaray ve Türk Milli Takımı'nın vazgeçilmezi olan Kerem Aktürkoğlu... 

23 yaşındaki yıldızın ismi Alman kulüpleriyle anılıyor ama en az bir sezon daha Galatasaray'da kalacak gibi duruyor. 

Kariyerinde 177 maçta 46 gol, 18 asist yapan Kerem'in de 253 dakika başına gol ortalaması var. 

A Milli formayla da şu ana kadar 14 maçta 3 gol attı. Güncel piyasa değeri 16.5 milyon olan Kerem'i Galatasaray 30 milyon Euro'nun altına göndermek istemiyor. 

Galatasaray'ı sırtlayacak dediğim diğer bir isim ise yıllardır altyapıda parıltılarını görüp parlamasını beklediğimiz bir isim. 

Yunus Akgün. Football Manager oynayan bir çok oyuncunun yakından tanıdığı bu genç yetenek sonunda patlama sezonunu Adana Demirspor formasıyla yaşadı. 

21 yaşındaki genç yetenek kariyerinde 124 maçta 34 gol, 33 asist yaptı ve 218 dakikada bir gol attı.

İstatistiklerinden de görüldüğü gibi Galatasaray A takımında da iyi bir istatistik yakalayan Yunus iki sezonluk Adana Demirspor macerasında hem milli takıma hem de Galatasaray taraftarının gönlüne yükseldi. 

Biri solda diğeri sağda ters ayaklı kanat oyuncusu olarak oynayan bu ikilinin yakın arkadaş oldukları biliniyor. Çizgiye kadar inip arka direğe sert paslarla oynamayı, terse çekip kaleye şut atmayı seviyorlar. O yüzden hem asist hem de gol sayılarını bu sene daha da arttıracaklardır. 

Bunca genç yıldızdan bahsetmişken yine Fenerbahçe'den İsmail Yüksek, Beşiktaş'tan Emirhan ve Antalyaspor'dan Doğukan'dan da bahsetmemek olmaz. Onların da (her ne kadar Doğukan'ı Acun'un takımı Hull City istiyor) sezona damga vuracak performansları olabilir. 

Uzuuuun lafın kısası. 

Bu sezon hiç olmadığı kadar zevkli ve umut verici geçeceğe benziyor. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?