
8 Ağustos 2025’te Azerbaycan ve Ermenistan liderleri Vaşington’da görüştü. ABD Başkanı Trump’ın ev sahipliğinde bir bildiri imzalandı ve Barış Anlaşması’na yönelik somut bir adım atıldı.
27 Eylül – 10 Kasım 2020 arasında 44 gün süren 2. Karabağ Savaşı’ndan sonra Rusya’nın ev sahipliğinde imzalanan ateşkes anlaşmasına göre bölgedeki tüm ekonomik ve ulaşım bağlantıları açılacaktı. 10 Kasım 2020’den itibaren Paşinyan Yönetimi zamana oynadı ve epey yol aldı. Muzaffer Azerbaycan’ın haklı olarak istediği Barış Anlaşması’nın imzalanması ve Zengezur Koridoru’nun açılması sürecini beş yıl ertelemeyi başardı. Geçen zaman içerisinde Ermenistan masada kendisini destekleyecek bir aktör aradı ve buldu.
Nihayetinde ABD’nin moderatörlüğünde bir bildiri uluslararası kamuoyuna açıklandı. Bildirinin içeriği küresel ve bölgesel aktörler açısından farklı durumlar oluşturmuştur. Aktör bazında yapılan değerlendirilmede ulaşılan tespitler aşağıda sıralanmıştır. Ortaya koyduğum tespitler tersten okunduğunda farklı aktörleri ilgilendiren sonuçlara da ulaşılabilmektedir:
Rusya Federasyonu
2020’deki inisiyatif sahibi Rusya gitmiş, bölgede nüfuzunu kaybeden taraf olmuştur. (Geçtiğimiz beş yıl içerisinde, Ermenistan hudutlarında görev yapan sınır güvenlik birimleri azalmış, İran hududundaki etkinliği sıfırlanmıştır. Ukrayna’daki birliklerini desteklemek için Ermenistan’da 102’nci Kışlasındaki ve 3624’üncü Hava üssündeki unsurları seyreltilmiş, Ermenistan’daki askeri varlığı sembolik hale gelmiştir.) Güney Kafkasya ülkelerine güvenlik ve refah vaat edecek ideolojisi ve gücü kalmamıştır. Güney Kafkasya ve bölge ülkeleri üzerindeki yumuşak, sert ve akıllı güç etkisi oldukça azalmıştır. ABD’nin bölgeye yerleşmesiyle, Ermenistan üzerinden rahatlıkla sağladığı İran’a kara geçiş imkanı minimize edilmiş olacaktır. Suriye’de ve Güney Kafkasya’da kayba uğrayan, Ukrayna’da yıpranan bir ülke konumuna düşmüştür. Nükleer gücü kontrol altına alındığı takdirde, federasyondan ayrılmaların başlayacağı ve daha da küçüleceği şimdiden tahmin edilmektedir.
İran
Rusya ile birlikte kaybeden diğer bir ülke olmuştur. Türk Cumhuriyetleri’ne giden Avrupa ve Türkiye çıkışlı taşımacılık faaliyetleri İran’ı tercih etmeyecektir. (Nahçıvan-Zengezur-Azerbaycan rotası muhtemelen daha fazla kullanılacaktır.) Avrupa ve Orta Asya çıkışlı nakliye ticareti kuzeye kayacağından, karayolu ticareti zayıflayacak ve uğrak ülke durumunu yitirecektir. Ermenistan sınırında ABD ile komşu olacak ve kuzeyden çevrelenecektir. Ermenistan’daki Rus üslerine geçişi zorlaşacak, Rusya ile kara bağlantısı kontrol edilmiş olacaktır. Ermenistan ile ilişkilerinde eskisine göre gerileme görülecektir. Koridorun İsrail’e yakın bir firma tarafından işletilmesi durumunda, İran başta olmak üzere bölge ülkelerindeki İsrail etkisi artabilecektir.
Amerika Birleşik Devletleri
Kazanan taraf olmuştur. Bölgedeki Rus hakimiyetini kırmış, İran ve Rusya’nın müstakbel komşusu olmuştur. Ermenistan, Rusya ve İran başta olmak üzere bölgedeki ulaşım yollarını kontrol edebilecek duruma kavuşmuştur. AB, Rusya, Hindistan, İran ve Çin’in tek başına veya birlikte gerçekleştiremediği bir konuya tek başına müdahil olmuştur. Diğer aktörlere üstünlüğünü göstermiştir. Uluslararası ortamda diplomatik ve yumuşak gücünü göstermiş, sorunlu bölgeler için yardım masası, başvuru ve onay makamı statüsünü korumuştur. Zaman içerisinde Orta Asya’ya nüfuz edebilecek, Hindistan ve Çin çıkışlı ticaret yollarına ortak olabilecek ve hatta Çin’i batıdan çevreleyebilecektir.
Ermenistan
Haksız, işgalci ve yenilmiş taraf olmasına rağmen, iki ülke arasında çözülmesi gerekli bir meseleye yabancı aktörleri dahil etmiştir. (Fiilen 20 Ekim 2022’de başlayan, resmen 20 Şubat 2023’te kurulan ve Azerbaycan hududunda görev yapan AB Ermenistan Misyonu’nun (EUMA) faaliyete geçmesini sağlamıştır.) AB ve ABD başta olmak üzere Fransa, Hindistan ve diğer ülkelerle birebir temasları sayesinde küresel bir aktörü masaya ortak etmeyi başarmıştır. 99 yıl süresince kendi toprağını (Batı Zengezur) ABD’ye emanet etmekle, ülke güvenliği konusunda Rusya’dan ziyade ABD’ye güvendiğini göstermiştir. Nahçıvan-Azerbaycan arasındaki geçişin “Zengezur” veya “Türk” koridoru olmasını önlemek için, Trump Uluslararası Barış ve Refah Yolu (Trump Route for International Peace and Prosperity-TRIPP) olarak adlandırılmasını teklif etmiş ve taraflara kabul ettirmiştir. Aslında Azerbaycan toprağı olan ve Sovyet döneminde Ermenistan’a verilen Zengezur bölgesini bir süreliğine emniyete almıştır. Rus hegemonyasından kurtulma yolunda önemli bir adım atmış, Batı’ya yüzünü döndüğünü göstermiştir. Savaşın sonucunu, Barış Anlaşması maddelerini ve anayasa değişikliğini hazmedemeyen muhalefeti ve Diaspora’yı ABD yardımıyla nötralize etme imkanı bulmuştur. Karabağ Yenilgisi ve Barış Anlaşması nedeniyle Ermeni Diasporası’nın olumsuz tepkisini (ABD’yi ortak etmek suretiyle) sönümlemiştir. 10 Kasım 2020 Ateşkes Anlaşması’nın “bölgedeki tüm ulaşım yollarının açılacağına” dair maddesine ABD’yi ortak ederek çözüm bulmuştur. ABD’nin etkisiyle İran ile olan ilişkilerine mesafe koyabilme imkanını elde etmiştir. ABD’deki Yahudi lobisiyle Diaspora’nın İran’a karşı birlikte hareket etme fırsatı doğmuştur. Transit geçiş ücretleri ve turistik gelirler ile Ermenistan’ın ekonomisine katkı sağlayacak bir enstrümana sahip olmuştur.
Azerbaycan
Karabağ Savaşı’nın ve haklı zaferinin sonuçlarını kabul ettirmiştir. Barış Anlaşması’nın imzalanması yolunda ve Nahçıvan’a karayolu erişimi sağlanmasında önemli bir kazanım sağlamıştır. Tarihten de bilindiği gibi Azerbaycan’a tehdit oluşturan veya muhasım olan Rusya ve İran’a karşı ABD’nin masada olmasını sağlamıştır. ABD’nin uyguladığı yaptırımların kaldırılmasını da sağlamıştır. Rusya’nın sosyal, kültürel, dil, vb. etkilerinin azalacağı, Batı’nın cazip hale geleceği bir döneme girilmiştir. Avrupa ve Orta Asya’yı karayolundan birleştiren kilit ülke konumuna yükselmiştir. Türk Dünyası’nın yakınlaşması ve Türk Cumhuriyetleri ile ilişkilerin geliştirilmesinde merkez ülke statüsü elde edebilecektir.
Sonuç
İki ülke ve bölge ülkeleri arasında çözülebilecek olan sorun küresel bir boyuta taşınmıştır. Bölge ülkelerinin, bölge dışı aktörlerin politik oyunlarına hazırlıklı olması sonucunu doğurmuştur. Ermenistan ve Azerbaycan üzerindeki İran ve Rus etkisi azalacaktır. Küresel ve bölgesel aktörlerin oyun sahasına dönüşebileceği için kalıcı barışın sağlanması çok taraflı ticari ilişkilerin sağlamlığına ve sürekliliğine dayanacaktır.
Resmi adı şimdilik öyle konmasa da “Zengezur Koridoru” sayesinde Türk Cumhuriyetleri ile kara bağlantısı sağlanacak ve alışveriş imkanları artacaktır. Ancak, Türk Cumhuriyetleri ve Orta Asya ile kara bağlantısı için Rusya Federasyonu’na (Dağıstan, Kuzey Kafkasya) tabi kalınacaktır. Rusya Federasyonu’na tabi kalınmaması için Hazar Denizine kıyıdaş Azerbaycan, Kazakistan ve Türkmenistan’ın deniz ulaşımı imkanlarını geliştirmeleri gerekecektir.
Çin veya Hindistan çıkışlı ticaret yollarının Rusya’ya uğramadan Avrupa’ya geçişi (veya tersi) için Hazar Denizi ulaşım ve güvenliği konusu gündem olacaktır. Hazar Denizi’ne kıyıdaş ülkelerin uzlaşması gerekecektir. Halihazırda barış denizi durumunda olan ve Rusya’nın güçlü olduğu Hazar Denizi uluslararası toplumun dikkatini cezbedecektir.
Ermenistan’ın küresel bir gücün desteği olmadan politika üretemeyeceği ve destek almadıkça ayakta kalamayacağı ortaya çıkmıştır. Geçmişte Rusya’ya yaslanan ülke şimdi ABD’ye yanaşmaktadır. Koridorun desteklenmesiyle Ermenistan ekonomisi desteklenmiş olacaktır. Tamamen kara ülkesi olan, üzerinden geçen hava koridorlarının ekseriyeti Azerbaycan ve Türkiye’ye tabi olan, ekonomik açıdan sıkıntı yaşayan ve göç veren Ermenistan büyük kazanım sağlamaktadır. Türkiye, (Ermenistan’ın) içinde bulunduğu durumla karşılaştırıldığında, Ermenistan’a göre daha az kazanım sağlayacaktır. Ermenistan, asılsız Ermeni iddiaları ve toprak hayali gibi konularda somut adım atmadan Avrupa’dan Asya’ya açılan koridora ortak edilmektedir. Ermenistan’ın özellikle asılsız Ermeni iddiaları ve iftiraları konusunda somut adım atması, Diaspora’yı ikna etmesi, ABD Senatosuna da yazılı başvuruda bulunması önem arz etmektedir.
Türkiye açısından en büyük kazanım; Zengezur Koridoru sayesinde Türk Dünyası ve Orta Asya ile ticari ve sosyo-kültürel faaliyetlerin serbestçe gerçekleştirilmesi, bölgede kalıcı bir barış, istikrar ve güvenlik ortamının tesis edilmesi olacaktır.