?>

Timusumuza Bir Kahkaha Borcumuz Var

Senem Köse BEKTAŞ

1 hafta önce

Göğüs kafesimizin tam ortasında yer alan bu küçük bez, mutlulukla, bağışıklıkla ve yaşam enerjimizle yakından ilgili. Çocukken daha iri olan timus, büyüdükçe küçülüyor; yaş ilerledikçe de neredeyse yok denecek kadar geriliyor. Ama işin güzel tarafı şu ki, onu dışarıdan uyararak yeniden harekete geçirmek mümkün.

Peki nasıl mı?

Birincisi, en kolay yöntem: Gülmek. Her kahkaha timusu harekete geçiriyor ve bedene mutluluk dalgaları gönderiyor. Bazen bir gülüş, en güçlü ilaçtan bile etkilidir.

İkincisi, elle uyarmak. Göğüs kemiğimizin ortasına, iki parmağımızla hafifçe vurarak timusu aktive edebiliriz. Üstelik bu davranış kültürümüzde de var. Büyüklerimizin ağıt yakarken göğüslerine vurmalarını hatırlayın. Beden, aslında neye ihtiyacı olduğunu her zaman biliyor.

Üçüncü yöntem ; dilimizin ucunu damağa koymak. Dil, üst dişlerin arkasında damağa değdiğinde beynin sol ve sağ lobunu dengelediği söyleniyor. Bu küçük alışkanlık, sakinlik ve huzur için basit ama güçlü bir anahtar olabilir.

Dördüncüsü ise sekiz şeklinde masaj. Timusun üzerine sonsuzluk işareti (∞) çizer gibi yapılan masaj, hem enerji akışını harekete geçiriyor hem de rahatlama sağlıyor.

Tabii sadece uyarıyla yetinmek olmaz. Timus beslenmeyle de desteklenebilir. Çinko açısından zengin besinler timusun sağlığı için çok önemli. Zeytinyağı, uskumru, yeşil yapraklı sebzeler, kabak çekirdeği, bitter çikolata ve yoğurt bu listenin başında geliyor.

Sonuç mu? Aslında çok basit: Bol kahkaha, doğru beslenme ve küçük egzersizlerle timusumuzu yeniden uyandırabiliriz.

Işıltınızla var olun.

YAZARIN DİĞER YAZILARI