
SPD’den “Catcalling” Hamlesi: Sözlü Cinsel Taciz Suç Sayılacak mı?
Berlin – Almanya’da SPD Meclis Grubu, sokakta sözlü cinsel taciz (Catcalling) olarak bilinen davranışların cezai yaptırıma bağlanması için harekete geçti. Grup Başkanvekili Sonja Eichwede, “Kurbanların değil, faillerin davranışlarını değiştirmesi gerekiyor” diyerek yasal düzenleme çağrısı yaptı.
Catcalling nedir?
“Catcalling”, özellikle kadınlara yönelik olarak sokakta ısrarlı bakışlar, ıslık çalma, argo sözler, cinsel imalar veya peşinden bağırma gibi davranışları kapsıyor. Mevcut Alman Ceza Kanunu’nda bu tür eylemler çoğu zaman “hakaret” kapsamında değerlendirilmediği için yasal boşluk oluşuyor.
SPD’nin Gerekçesi
- Eichwede, “Bu yasa boşluğunu kapatmalıyız. Böyle davranışları tolere edemeyiz” ifadelerini kullandı.
- Araştırmalara göre mağdurlar, özellikle kadınlar, bu tür tacizler nedeniyle davranışlarını değiştiriyor, bazıları ise kendini kamusal yaşamdan geri çekmek zorunda kalıyor.
- SPD’ye göre bu durum yalnızca bireysel özgürlüğü değil, toplumda kadınların eşit katılımını da zedeliyor.
Muhalefetin Tepkisi
CDU/CSU cephesi, SPD’nin önerisini “sembolik yasama” olarak nitelendirdi. Muhalefet, yeni bir suç maddesi getirmektense toplumsal farkındalık ve kültürel değişimin daha etkili olacağı görüşünde.
Avrupa’da Uygulamalar
- Hollanda: 1 Temmuz 2024’ten beri sokakta cinsel taciz suç kapsamında. Rotterdam’da bir kişi, bir kadına sözlü tacizde bulunduğu için 280 avro para cezasına çarptırıldı.
- Fransa & Portekiz: Catcalling için para cezaları uygulanıyor.
- İspanya: Para cezalarının yanı sıra hapis cezaları da mümkün.
- Belçika: Benzer şekilde kamuya açık alanlarda sözlü taciz cezai yaptırım altında.
Almanya’da Bundan Sonra Ne Olacak?
SPD, ceza yasasında modernleşme kapsamında yeni bir suç tanımı getirmek istiyor. İlk etapta para cezası gündeme gelebilir. Ancak tartışmalar, uygulamadaki zorluklar ve cezaların nasıl belirleneceği üzerinde yoğunlaşıyor.
Ayrıca SPD, dijital şiddet ve çevrimiçi taciz için de ayrı bir “Dijital Şiddet Yasası” hazırlığına dikkat çekiyor.
SPD’nin girişimi, yalnızca hukuki değil toplumsal bir mesaj niteliği taşıyor: “Sözlü taciz şakadan ibaret değildir, mağdurların hayatını doğrudan etkiler.” Uygulamada ispat ve delil toplama sorunları yaşanabilir; ancak Fransa ve Hollanda örnekleri, kararlı adımların toplumsal davranışları değiştirebileceğini gösteriyor.