
Sucukta tek tırnaklı, salamda domuz: Midemize güvenimiz kalmadı!
Ne yediğimizi bilmiyoruz klişesi bir zamanlar abartılı gelirdi ama artık distopik bir gerçeklik haline dönüştü. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 31 Temmuz 2025’te açıkladığı son taklit ve tağşiş listesiyle hep birlikte midemizle yüzleştik. Salamda domuz, sucukta tek tırnaklı, kıymada sakatat… Ne var ne yok karıştırmışlar, bir biz eksiktik herhalde!
Zincir marketten güvenip aldığımız salamın domuz etli çıkması, artık ‘‘yerli ve milli’’ kavramının bile kimyasıyla oynar hale geldiğini gösteriyor.
Hani etiketinde “Dana İspanyol Salam’’ yazıyordu ya, ben bunu artık kültürel füzyon sanıyorum: Dana ruhlu domuz, İspanyol ruhlu sakatat, Türk ruhlu tüketici!
Şaka bir yana, bu durum sadece mide bulandırıcı değil, toplumun güven dokusunu da kemiriyor. Gıdaya güven olmadan toplumsal barış mümkün mü?
Sabah kahvaltısında yediğimiz şeyin domuz mu, dana mı yoksa eski tabirle “at-eşek mi’’ olduğundan emin olamıyorsak, bu sadece gıda krizi değil, aynı zamanda kimlik krizidir.
Bir de şu tek tırnaklı et meselesi var. Bu ne demek derseniz, at ve eşek eti demek efendim. Sucukta tek tırnaklı çıkınca ister istemez düşünüyor insan: Eskiden bayramlarda koç kesilirdi, şimdi arka bahçedeki eşek mi kesiliyor?
Sosyolojik açıdan meseleye baktığımızda, bu tür haberler sadece mideyi değil toplumsal güveni de alt üst ediyor. İnsanlar marketten et ürünü alırken Sherlock Holmes gibi araştırma yapmaya başladı.
Peki bu skandalın önüne nasıl geçeriz? Hep birlikte ne yapabileceğimize bakalım:
Devlet Denetimleri Artırmalı: Bakanlık bu listeyi yılda birkaç kez değil, düzenli ve sık bir şekilde açıklamalı. Denetimler sıklaştırılmalı, sürpriz denetimler yapılmalı. Tarla çiftlik mezbaha, fabrika market, tüm zincir kontrol altında olmalı
Gıda Dedektifliği gibi Projeler Desteklenmeli: Sivil girişimlerin bağımsız analiz yapanların önü açılmalı.
Caydırıcı Cezalar Uygulanmalı: “ifşa ettik, tamam’’ la bitmemeli. Bu firmalar yalnızca teşhir edilmekle kalmamalı ciddi mali yaptırımlar ve hatta kapatma cezaları verilmeli.
Etiket Denetimi Sıklaştırılmalı: İşte bu yüzden “Tarım Cebimde“ uygulaması geldi. Market, kasap, restoran… Her yere karekod koyacaklar bizde telefonla okutup işletmenin denetim geçmişine bakacağız. Yani etiket değil teknoloji okuyacağız. Kulağa güzel geliyor ama gelin dürüst olalım: Belli bir yaş kitlesi telefon kullanmayı bile bilmiyor veyahut tuşlu telefon kullanıyor e haliyle QR kodu da okutamayacaklar. Bununla birlikte etiket okutma kültürü ne yazık ki çoğumuzda yok gerçi okutsak ne olacak dana yazıyor domuz çıkıyor…
Bilinçli tüketicilerimiz ne kadar ileri gidebilecek onu da merak etmiyor değilim. Mesela kaç kişi restoranda karşımıza gelen etin karekodunu okutur? Çorba sipariş ettik diye barkod mu taratalım? Pide yerken QR kod mu çözelim? Olur… Olmaz değil. Ama işin çözümü sadece uygulamada değil. Vicdanla, denetimle, dürüstlükle olur.
Devlet bir yandan taklit ve tağşişi yapanları açıklıyoruz diyor bir yandan mevzuatla açık kapılar bırakıyor. Resmi Gazetede yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Çiğ Kırmızı Et ve Hazırlanmış Kırmızı Et karışımları Tebliği (2006/31) kendi çıkardığı yasa ile dolaylı olarak bu karışımı meşrulaştırıyor. Diğer kasaplık hayvanlar tanımının içine domuz, at, yaban domuzu tavşan gibi hayvanlar resmen giriyor ve devlet bunları kasaplık hayvan olarak kabul ediyor. Kısacası etiketsiz olunca kaçak, etiketli olunca serbest piyasa ürünü oluyor. E peki halk domuzlu salam ister mi? İstemez, e haliyle markalarda yazmıyor ya da öyle bir fonla yazıyor ki mikroskop lazım!
VATANDAŞ OLARAK BİZ NE YAPMALIYIZ?
Tüketici Olarak Bilinçlenmeli: Market ve restoranda karekod okutmalı, uygunsuzluk görünce“Alo 174” ü aramalı bana ne dememeli.
Marka Takibi Yapmalı: Bakanlık listelerini ciddiyetle takip etmeli, ifşa edilen firmalardan alışveriş yapmamalıyız. Sosyal medya bu konuda çok etkili bir baskı aracı
Biz hakkımız olanı sessizce değil yüksek sesle isteyeceğiz. Bize güveni bozan değil, güveni tazeleyen üreticiler lazım. Sözün özü, bu çağda mideye giden yolun vicdandan geçtiğini hepimiz biliyoruz umarım üreticilerde hatırlar.