Anadolu Kadını

15-07-2022

Anadolu cefanın ve vefanın yurdudur. Yüzyıllarca nice medeniyete ev sahipliği yapmanın olgunluğu dinginliği vardır üstünde. Kadim kültürlerin asırlık geleneklerin buluştuğu insanların biriyle sevgide saygıda kaynaştığı Anadoluyu kadınlarımız çileleriyle sevinçleriyle kilim gibi dokumuştur. Anadolu kadınları anne merhametinin zirvesine hangi renk hangi ırk olursa olsun herkese göstermiş yeryüzünde iyiliğin hoşgörünün sembolü omuşlardır. Ana dolu kahraman analkarın dolu olduğu memlekettir. O analarki  vatan büyütürler yüreklerinde .

Şekatleri doğuya da batıya da yeter. Geçmişten getirdikleri firasetli bakışları geleceğe ışık saçar. Ağır imtihanlardan sabırla çıkarlar. Yokluklarda tekeden süt çıkarıpğ helalinden dağıtırlar evlatlarına. Yokluğu tevekkğülle varlığı şükürle karşılarlar. Her hallerinde mutmain her hareketlerin rıza vardır. Allahın rızasını umdukları için küçük hesaplarla oyalanmazlar. Ağızları dualı alınları secdelidir. Allah aşkı bağırlarında bir meşale gibi sürekli yanar. Zikir neşvesi okunur yüzlerinden. Örtüleriyle insanlığın acılarını örterler. Sarılıp mazluma dertlerine ortak olup azaltırlar acılarını. Paylaşmak esaslı bir hayat anlayışları vardır.

Eş le dostla kardeşle komşuyla acılar da mutluluklar da sofrada yemek de tarla da emek de paylaşılışılr. Bölüşürsek tok oluruz bölünürsek yok oluruz düsturunun mimarıdır onlar. Bölüşmeyi insanlık ananyasanın birinci maddesine koyarlar. Onlar için kıtlık sofrada aşın harmanda buğdayın dolapta unun bitmesi değil yürekte sevginin bitmesi demektir. O sebeple yunuslayın kucaklayıp herkesi seveklim sevilelim dünya kimseye kalmaz derler.

Fani olanın farkında oldukları için baki olanın sırrını keşfe çıkarlar. Adları yoktur Çünkü benliklerden sıyrılıp bizliğe yol almışlardır. Senlik benlik kavgalarından uzak durup bizlik limanına yanaştırılar firaset vapurlarını. Acılarını içeride yaşarlar. Dile vurdulkları zaman şikayet olarak algınacağı korkusuyla acı daima içeridedir. O sebebple için olgunlaşmasını erken yaşlarda yaşarlar.

Acıyı bal eylemenin ne demek olduğunu dünyada en iyi Anadolu kadınları bilir. Acı yazılmış tır alınlarına çünkü. Yüzlerindeki çizgiyi keder örmüştür tek tek. Yemene gidip dönmeyen eşlerin çanakkeleye gidip gelmeyen nişanlıların seferden sefere koşmaktan köyüne gelemeyen yiğitlerin özlemid de hüznü de onların içindedir. Dağ gibi yürekleri dağlansa da başlkarına karalar bağlansa da imanın verdiği aydınlık bakıştan ayrılmazlar. Çünkü bilirler ki asıl kavuşmak öte vatandır. Sevenler buluşur. Cennet yurdunda madem daim kavuşma vardır üzülmek beyhudedir.. teslimiyetleri yiğitçe niyetleri mümincedir.

Edep üzelerindeki en renki süstür onların. Edep bir tac imiş Nur-u Hüda'dan. Giy ol tacı, emin ol her beladan.sözünü söyleyen değil levha yapıp asanlardan değil bizzat hayatlarının her alanında yaşayanlardır onlar. Gözlerinde göz izi olmamamıs için titreyen kalplerinde Hakkın korkusunun verdiği asil terbiye kuşatır onları. Haramın gölgesinden bile uzak durular. Helalin nimetlerinde özgürce yaşamnaın arzusu onlara yeter. Modern insanın aklının almayacağı kadar sınırların arasında özgürdürler. Çünkü helalin belirlenmiş sınırlarını haramın sonsuz sınırsız alanından daha geniştir. Seslerini yükseltmezler pazarda çarşıda kahkaha nedir bilmezler.  Eşlerine sadık evlatlarına bağlıdırlar. İyi günde değil sadece kötü günde debir olmaya akitleşmiş olmanın gereğini daiama akıllarında mıh gibi tutarlar Çıtkırıldım değildirler.

Kaya gibi kararlı dağlar gibi azimlidirler. Yuva ne demektir ev ne demektir ailene demektir onlardan sorulur. Kutsalı olmayan dünyanın ortasınada kutsal bir emanet gibi dimdik durular. Hayayı üzerlerinde altın madalya gibi taşırlar. Mal biriktirmeye değil gönüllerini zenginleştirmeye taliptirler o yüzden en sık ettikleri dua şöyledir. “Allah’ım! Lütfundan bize rızık ver, bizi rızkından mahrum etme, bize verdiğin rızıkları bizim için bereketli yap, katında bulunan nimetlere rağbetimizi arttır ve bizi gönül zengini eyle.

 

Anadolu kadınları yok edilmeye çalışılan ahlak edep anlayışını korumak geleceğe taşımak noktasında da tavizsizdir. Sohbetle beslenip mevlitle yasinle zenginleşirler. Salavatlar dilinde dualar dudaklarında Rablerine zürekli yöneliştedirler. Yönelmenin küçük bir adımdan ibaret olmayıp bütün vüceutlaruyla dönmek olduğunun şuurundadırlar. Efendimiz nasıl yaşamışsa öyle yaşamayı o nasıl gülmüşse öyle gülmeyi o nası vermişse öyle vermeyi düstur edinmişlerdir.

Anadolu kadının en iyi anlatacak kavaram maneviyattır. Maneviyatı bu denli diri yaşayan dirilişe sevadalı başka kimse zor bulunur. Seher medeniyetinin ne demek olduğunu en güzel Anadolu kadınıu bilmektedir. Gündoğmadan açılan kapıdan girecek berektin peşindedirler. Üzerine güneş doğurmamış aydınlık savaşçıdır onlar. Namaza göredir hayatlarının planı. Sabah Öğle ikindi akşam ve ytatsı. Büyülü sözcüklerdir onlarda. Bir yere gidilecekse plan namaza göre ayarlanır bir yerden dönülecek namaz vakti belirley,icidir. Anadolu  kadını inanç timsalidir. Theccüde kalkmanın edebini bile onlarda görüsünüz. Hane halkının bi,le duayamacağı seslikte kalkıp Hakka secdeye durmanın inceliğinin sanatını onlar kurmuştur. Her biri sanatçı titizliği içinde ciddiye aldıkları ömür emanetini hakkını vewrerek yaşarlar. Hayatlarının her karesinde hak vardır. Bazen halkla olsalar bile daim  haklaladırlar. Tesbihleri elinden düşmöez. Lafzayı celal yumuşattığı kalperinde kimseye kin birikmez. Allah dostlarına dost Allah düşmanlarına düşmandırlar.

Romanların anlatamayacağı kadar doludur hayatları. Türkülerde görünürler bazen . yanık türkülerin kahramanı olurlar. Bazen söyleyendirler ama hep yaşayanlardır. O Türkülerde neler yoktur ki. Uçsuz bucaksız hasretler mi yok. Anlayanın ağlamaktan geri kalamayacağı acılar mı yok. Anadolu kadının en yi anlatan türkülerimizdir. Yavuz Bülent bakiler bir şiirinde bu fotografı şöyle tasvir eder:

Anam türkü söylerdi bana masal yerine 
Hüzünlü boynu bükük hep azeri türküler 
Yüzüme bakamazdı acısını anlardım 
Rüzgarlarla savruluryağmurlarla yağardım 
Ya yer yatağında ya serin sofalarda 
Anamı dinlerken ağlardım..

 

 

 Türkü denilince ilk akla gelen kıymetli isimlerden Usta sanatçı Neşet Ertaş’a sorarlar; kadın kimdir diye: Kadınlar insandır, biz insanoğlu der.

Anadolu kadını  Şair değildirler beilki ama şiirdirler . Anadolu kadınını belki en iyi şairler anlatır: Erdem Bayazıt onlardan birdir. Bakın ne diyor:

Kadınlar bilirim ülkeme ait
Yürekleri Akdeniz gibi geniş, soluğu Afrika gibi sıcak
Göğüsleri Çukurova gibi münbit
Dağ gibi otururlar evlerinde 
Limanlar gemileri nasıl beklerse 
Öyle beklerler erkeklerini
Yaslandın mı çınar gibidir onlar sardın mı umut gibi.

Anadolu kadınının üstün meziyetlerini anlatınca dünde kalmış bir efsane gibi anlaşılması bizi üzer. Çünkü Anadolu kadının bütün güzelliğiyle hala aramızdar. Bu çağda da ahlakıyla edebiyle topluma önderlik etmeye devam etmektedir. Emekçi kadınlar konuşulurken onlardan bahsedilmez. Fabrikada aranır emekçi kadın. Oysa evladını vatanına milletine faydalı olsun diye helal sütüyle besleyen gecesini gündüzüne katan annein emeğinin üstüne emek mi vardır. Ondandır ki Anadolu kadını aynı zamanda emekçidir. Sevginin emek olduğunu en iy onlar bilirler. Sevdiklerine hep emek verirler eşlerine çocuklarına memlketlerine onların verdiği emek tartışılmazdır.

Hülasa Anadolu kadını anadoluyu Anadolu yapan değerleri büyüten yeşertendir. Toprak parçasının nasıl vatan olduğunun sırrı Anadolu kadının irfanında izanında saklıdır. Anolu medeniyeti asırlardır anaların mübarek omuzlarında yükseldiği için mübarek analarla dolu olduğu vurgulanmış Anadolu olmuıştur.

Bu dünde aynııdr. Bugünde aynıdır. Yarında aynı olacaktır. Bu toprakların bize kutlu bir miras gibi bıraktığı değerler şekil değiştirdse d fortmat değişkliğine uprasada kıyamete kadar yaşayacak ve kalacaktır. Mayası sağlam olan milletlerin ümitsizliğe hakkı yoktur. Elleri nasırlanmış yüreği sevdayla taşmış ağzı dualı mübarek Anadolu kadınlarının anlamak Anadoluyu anlamak demektir. Anlayana ne mutlu.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?