CIA Türk Medyasını Algı Tuzağına Düşürdü mü?

27-07-2022

Geçtiğimiz günlerde, eski CIA şefi Phil Girardi bazı  açıklamalar ve itiraflarda bulundu. Biden’ın Rusya-Ukrayna savaşı için oyununa çekildiğini açıklayan Giraldi’nin dikkat çekici diğer bir itirafı ise, Türk medyasıyla ilgiliydi.  Giraldi; “ben CIA ajanı olarak Türkiye’deyken  Türk medyasına hiç haber yaptırmazdık. Fransa’da bizimle çalışan bir gazeteciye haber yazdırrıdık, sonra o haberi Türk medyası kopyalardı. Çünkü Fransız medyasında yer aldıysa, haber doğru kabul  edilirdi.”  İtirafında bulundu. Bu sözler aslında, Türkiye’deki merkez medyanın içler acısı hâlini gösteriyor. On yıllar boyu, zihnen Batı’ya angaje olmuş, oradan ne gelirse hemen benimseyen bir medya zihniyeti hâkim olmuş, Türkiye’ye. Üstelik, medya gibi, manipülasyon, algı operasyonları ve propaganda  faaliyetlerinin en  yoğun olduğu bir alanda, bu zavallılık yaşanmış. Yani, Fransız ve Batı medyasının bu tür algı operasyonları yapacağı düşünülmeden, oradan ne gelirse, doğru olarak kabul edilmiş.

 

Açıklama: C:UsersemayDesktopbatı ajanları-2.png

 

Aslında bu yeni bir şey değil. 1980’lerin başında, yine CIA ve diğer Batılı istihbarat şefleri bu sözlerin benzerinni söylemişler. Hatta onlar, içimizi daha da acıtan itiraflarda  bulunmuşlar. Mesela, o sözlerden bazıları şöyle:  “En iyi ajanlar bulundukları ülkenin vatandaşı olanalrdır. Çünkü kendi ülkelerine daha özgürce girip, çıkma olanakları vardır.” (Eski CIA şefi S. Turner, 27 Ocak 1986)

Açıklama: C:UsersemayDesktopbatı ajanları.PNG

Bir ülke için ne kadar acı ve utanç verici bir durum. Ülkenin medyası başta,  algı operasyonu yapacak elemanları, o ülkenin kendi vatandaşlarından seçmek. Hem de, çalışanların bu algı operasyonlarını  gönülden ve isteyerek yapması.

Türkiye, kalbi ve zihni Türk milletine yabancılaşmış, hatta düşmanlaşmış, mankurt zihniyetine sahip insanlardan çok çekti. Neredeyse, 80 yıldır bu zihniyetle mücadele ediyoruz. Batı medyasından ne gelirse hiç üzerinde düşünmeden sorgulamadan, eleştirmeden olduğu gibi kabul edip, haber yapmak, hangi habercilik ilkesine sığar?

Medyanın, özellikle de küreselleşmiş Batı medyasının nasıl bir algı operatörü olduğunu defalarca gördüğümüz hâlde. Gazeteciliğin temeli, en başta bir haberi doğru kaynaktan almak, aldığı bilgileri doğrulatmak değil midir? Peki, nasıl oluyor da  milyarlarca dolarlık dev, merkez medya kuruluşlarında çalışan gazeteci ve televizyoncular, bu tür hatalara sürekli ve yıllarca düşebiliyorlar. Bu, tesadüfen yapılan bir hata mı, yoksa, bilinçli bir tercih mi?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?