Ezik Üstenciler

15-08-2022

Dün, Üstün Dökmen’in halka yönelik aşağılama ve üstenci nefretini kustuğu “Başörtülüden  psikolog ve psikyatr olmaz” zırvası, kamuoyunda, haklı olarak çok tepki çekti.

Üstün Dökmen bu konuda yalnız değil. 100 yıldır kendilerini “seçkin, elit” olarak gören ve  Müslüman olduğu için halka karşı öfke duyan, halkın değerlerini aşağılana, bu “zağın azınlık” kesim, 21 yıldır, Türk halkının seçtiği ve Batıcı eziklerin onca darbe teşebbüsüne rağmen yıkamadıkları Erdoğan ve AK Partiye duydukları kini, en ufak fırsatta kusuyorlar. Bütün dertleri, 21 yıl önce halkın eline geçen ve kendilerinin Batı desteğiyle gasbettikleri Türkiye devleti yönetimini dümenini tekrar ellerine almak. Bu uğurda içine düşmeyecekler ihanet ve rezillik yok.

 Kendilerini, diplomalı, Batı’yı özümsemiş ve kültürel iktidar sahibi olarak gören bu kesimin tipolojisi, psikoloji ve karakterini anlatan bazı alıntılar yazdım.

**  **  **

Alev Alatlı: Batıcılar, sahici hayatın düşmanıdırlar. Çünkü size habire ussal bir kavga dayatırlar. Batıcılar katiyen ülkesinin bir parçası olamaz. Köksüzdürler. Her zaman dışarıyla temas halindedirler ve dışarıya kendilerini beğendirmek için ellerinden gelen her şeyi yaparlar.

Alev Alatlı: Üstelik bunlar (Batıcılar), kimseni dışarı çıkamadığı durumlarda rahatlıkla dışarı çıkıp master, doktora yaparlar. Batılılarla kol kola girip kendi ülkeleri için felaket senaryoları hazırlamaktan imtina etmezler. (Kelebek Etkisi, 1. Cilt)

George Bemard Shaw: "Bugünün sıradan insanı ortaçağda yaşayan sıradan insanlar kadar saftır. İnsanlar ortaçağda ne olursa olsun dinin otoritesine inanırlardı. Bugün ise insanlar aynı şekilde bilimin otoritesine inanmaktadırlar. (1940)

Andrew Davison, dilimize ‘Türkiye’de Sekülarizm ve Modernlik’ adıyla çevrilen kitabında, ‘Modernizmin bilimsel araştırmayı bütün geleneksel dünya anlayışlarının üzerine çıkarmasının’, bir ‘hakikat boşluğu’ inşâ ettiğini belirtir. Hakikat boşluğu, insanın entelektüel hayatındaki geleneksel hakikat referanslarının silinmesidir.( Ali Saydam, 13 temmuz 2021, Yeni şafak)

İnsanlar, çoğunlukla bilmek istedikleri yanıtları bulurlar ve dünyayı görmek istedikleri şekilde görürler. Bu durum bilim camiası için de geçerlidir. İstanbul Üniv. Sosyal psikoloji , ders kitabı.

Zihnin en büyük problemi, şeylere gerçekte oldukları gibi değil, olmaları istendiği biçimde inanmaktır. Bu, tutkularımızın neden olduğu bir hatadır. Doğru olsun veya olmasın, istediğimiz veya umduğumuz şeye inanma eğilimi içindeyizdir. Bossuet

Neil Postman: Cehalet daima düzeltilebilir bir durumdur. Ancak cehaleti bilgi olarak kabul ettiğimiz zaman ne yapabiliriz?”

Alvin Toffler: 21. yüzyılın câhilleri, okuma yazma bilmeyenler değil; yanlış öğrendiklerini unutamayan, yeniden öğrenmeye, değişime ve dönüşüme açık olmayanlar olacaktır.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?