İnşaat Sektörü ile Büyüme Olur mu?

İnşaat Sektörü ile Büyüme Olur mu?
17-04-2023

Gelişmekte olan ülke mi isterdiniz yoksa gelişmiş ülke mi? Bu soruyu detaylandırabiliriz elbette ama bu soruya cevap verebilmek için elbette ülke ekonomisinin performansına ve alt başlıklarına iyi bakmak ve bu değerleri iyi analiz etmek gerekiyor. Bu öğelerin elbette en önemlisi büyüme ve kalkınma. O zaman ilk cevap aranacak soru şu olmalı? Rakamsal olarak gelişmekten mi yanasınız, yoksa bu üretim sonucu elde edilen gelirin toplumun tüm katmanlarına eşit dağıtılmaktan mı?

Türkiye ekonomisi genel yapısı itibariyle; tasarrufları düşük, sermaye yeterliliği kıt ve belki de önemlisi üretimin ve ihracatın küçük ölçekli firmalar aracılığıyla yapması. Durum bu olunca çoğu zaman eleştirilse de bazı dönemlerde bazı sektörler de öne çıkmaya başladı. Bir zamanlar buna örnek tekstildi, yakın zamanda ise inşaat sektörü oldu. Peki asıl soru şu? Bina yaparak büyüyebilir misiniz? Şimdi bu sorunun cevabını arayalım.

Öncelikle şunu açıklayalım: Literatürde inşaat sektörünün ekonomik büyüme üzerinde meydana getirdiği etkiye dair herhangi bir fikir birliği bulunmamaktadır. Bir taraftan inşaat sektörünün kullandığı girdiler vasıtasıyla geri besleme etkisinin güçlü olması ile ekonomik büyümenin gerçekleştirilmesinde ve istihdamın arttırılmasında etkin rol oynadığını ileri süren görüşler bulunmaktadır. Diğer taraftan, inşaat sektörü ile ekonomik büyüme arasında sınırlı bir ilişkinin bulunduğunu ya da herhangi bir ilişkinin bulunmadığını ileri süren görüşler de söz konusudur. Bu çalışmanın amacı Türkiye’de inşaat sektörü ve ekonomik büyüme arasındaki olası uzun ve kısa dönem ilişkilerini ortaya koymaktır. Literatürde inşaat sektörünü temsilen daha çok alt yapı yatırımları, konut satışları, inşaat harcamaları ve inşaat kredileri değişkenleri kullanılmakta olup, inşaat üretim endeksini kullanan herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. İnşaat sektörünün bir ülke ekonomisi ile ilişkisi üretim, istihdam, finans, çevre gibi çeşitli alanlar üzerinden gerçekleşebilmektedir.

Literatürdeki yaygın görüşe göre söz konusu bu ilişkiler özellikle gelişmekte olan ülke ekonomilerinde daha belirgin bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Ülkelerin iktisadi gelişim sürecinin başlarında inşaat sektörünün ekonomik büyümenin üzerinde destekleyici rolü konusunda ortaya atılan görüşlerin temel dayanağı, inşaat sektörünün ortaya koymuş olduğu iki ana bağlantıdır. Geri ve ileri bağlantı olarak adlandırılan bu mekanizmalar sayesinde inşaat sektöründeki üretim süreci, bir yandan ekonomideki farklı sektörlerden girdi alarak söz konusu sektörleri canlandırmakta diğer yandan çıktılarını başka sektörlere girdi olarak sunmaktadır. Böylece ekonomik aktivitelere canlılık getirerek başta üretim ve istihdam üzerinde olumlu gelişmelere neden olabilmektedir. Buna karşın, literatürde inşaat sektörünün ekonomik aktivite üzerindeki destekleyici rolünün sınırlı olduğu ve uzun dönemde geçerliliğini yitirdiği yönünde görüşler de bulunmaktadır.

Kaynakların sürekli inşaat sektörüne yönlendirilmesi, diğer sektörlerin gelişimi üzerinde engelleyici etki yaratarak, ekonomiyi inşaat sektörüne bağımlı hale getirebilmektedir. “İnşaata dayalı büyüme”, 2000’li yıllarla birlikte ekonomik büyüme hadisesinden bahsedilirken Türkiye’de en çok kullanılan kavramlardan biri olmuştur. Türkiye ekonomisinde 2000’li yıllarla birlikte inşaat sektörünün toplam üretim içindeki payı artış göstermeye başlamıştır. İnşaat sektörünün gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) içindeki payı 2001 yılında %4,5 seviyesinde iken bu oran 2017 yılında %8,5 düzeylerine ulaşmıştır. Bu dönemde inşaat sektörü ekonomi yönetimi açısından bir nevi başat sektör olarak kabul edilerek, inşaat yatırımlarına gösterilen önem ciddi derecede artmıştır. İlerleyen yıllarda ise inşaat sektörünün GSYH içindeki payı azalma eğilimine girmiş ve 2020 yılı itibariyle %5,5 seviyesine gerilemiştir. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?