KAZAKİSTAN’daki Kavganın Galibi

21-01-2022
Bütün Dünya Rusya’nın Ukrayna’ya olası askeri harekâtına kilitlenmişken, hatta NATO bünyesindeki son değerlendirmelere göre Rus saldırganlığının Doğu Avrupa’daki NATO üyesi ülkeleri de tehlikede görürken, kriz ilk bakışta henüz beklenmeyen bir bölgede, Kazakistan’da cereyan etti.
Halbuki Rus halkının çok sevdiği satranç oyununu ve Rusya’nın yakın coğrağrafyası ile ilgili emel ve söylemlerini bilenler Kazakistan’daki olaylara aslında pek şaşırmadı. Hatta burada Putin’in bir istihbarat algı yönlendirme ağının yeni bir mahareti olarak yorumladı ve bir oldu bittiyle Kazakistan cumhurbaşkanına dağılan Sovyetler Birliği’nin Rusya öncülüğünde sözde güvenlik alanında devamı olan Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’ne yaptırılan davet ile Rus, Belarus ve Ermeni askerleri Kazakistan’a girerek bir çok şehire yayılmış olan ayaklanmalar halkın talepleri dikkate alınmadan Kazak cumhurbaşkanı tarafından verilen vur emriyle kanlı bir şekilde bastırılırken takriben 250 kişinin ölümü ve 10 bin kişiden fazlasının tutuklanması ile sonuçlandı. 
İlk bakışta LPG fiyatlarının pahalanmasına karşı gelişen protesto gösterileri zamanla değişik siyasi talepler içeren bir hâl almıştı. Bir yandan gösteriler ülkenin duayen başkanı, ‘elbaşı’ şeref ünvanına sahip Nursultan Nazarbayev aleyhine döndü, onun heykelleri devrildi, kamu binaları işgal edilip yağmalandı, hatta gösterilerin bazılarında Rusya aleyhine söylemler bile dile getirildi.
Rusya öncülüğündeki müdahale neticesinde Nursultan Nazarbayev’in yakın çevresi tasfiye edilirken, Rusya önderliğinde müdahaleye davet eden Tokayev’in ve Rusya’nın siyaseten kazançlı çıkması çok ilginç ve düşündürücü. Acaba krizin arkaplanında bilinmeyen bir güç mücadelesi mi vardı?
İlk başta Ocak ayında başlayan gösteriler ülkenin batısındaki Mangıstau (Mangışlak) ili Janaözen (Yeniözen) şehrinde gaz fiyatlarının aşırı yükselmesine karşı başlamıştı. Aynı zamanda Janaözen’de takriben on sene önce Aralık 2011’de de yine kanlı bir şekilde bastırılan petrol işçilerinin gösterileri olmuştu. Gaz fiyatlarındaki ani yükseliş hükümetin 2021 sonu gaz fiyatlarının liberalleşmesi ile ilgili çalışmalardır. Bunun neticesinde fiyatlar ikiye katlanmıştı. Çünkü bu bölgenin halkının yüzde 90’ı araçlarında sıvılaştırılmış gaz (LPG) kullanmakta, hanelerin yüzde 70’i ise mutfakta kullanmaktadır. Bu konuda huzursuzluğun ilk belirtileri 2021’in yazında ortaya çıkmıştı. 
3 Ocak 2022’de başlayan gösteriler sosyal medyanın etkisiyle güniçinde ülkenin batısında başlayarak bütün ülkeye yayıldı. Ancak gaz fiyatları konusunda huzursuzluktan dolayı başlayan itirazlar birdenbire siyasi söylem içeren yeni bır durum aldı. Bu da aslında ülke genelinde bilhassa pandeminin etkisiyle oluşan ekonomik sıkıntılardan kaynaklanan bir huzursuzluğun varlığına işarettir. Resmî enflasyon rakamları 2020’de yüzde 7,5 iken 2021’de 8,9 olmuştu. Hatta gıda fiyatlarının artışı düşük maaşlı bir ülkeye göre son iki yılda ortalama yüzde 11 ile daha yüksekti. 2020 senesinde dikkat çekici bir başka husus ise kişisel banka kredilerinde artışın yüzde 12,3 olması. Pandeminin etkisiyle yüzde 12 ile işsizlik konusunda da ciddi bir artış yaşandı. Bu durumda salgın nedeniyle yaşanan kapanmalardan dolayı kırsal kesimden büyük şehirlere çalışmaya giden bilhassa genç erkek nüfus aşırı etkilendi. Aynı zamanda 2020 yılında petrol ve doğal gaz fiyatlarında yaşanan düşüş gelirinin büyük bölümünü enerji kaynaklarının ihracatından sağlayan Kazakistan hükümetini de zor durumda bırakmıştı.
İşte bu perspektifsiz genç erkek kitlenin protestoları ülkenin batısındaki Janaözen’den doğudaki eski başşehir Almatı şehrine kadar yayıldı, silahlı bir hâl aldı, hatta marketler ve silah satış mağazalarının yağmalanmasına, bankamatiklerin soyulmasına dönüştü. Hükümet protestoları telefon ve internet bağlantılarını keserek engellemeye çalışsa da bazı bölgelerde valilik binaları ve bir çok resmi kurumun işgalini engelleyemedi. Almatı havaalanı bile bir kaç saatliğine işgale uğradı.
Gözlemciler gösterilierde radikallerin azınlıkta olduğunu söylese de, sosyal medyada dolaşımda olan videolarda da görüldüğü gibi bazı özel araçlardan göstericilere silah dağıtıldı. Bunun neticesinde olaylar giderek kontrolden çıktı. Cumhurbaşkanı Tokayev gösterilerin yurtdışından örgütlendiğini iddia etse de her hangi bir ülkenin adını zikretmedi. Ancak gösterilerin 81 yaşındaki eski cumhurbaşkanı Nazarbayev aleyhine bir durum alması, onun heykellerinin devrilmesi ve günlerce sessiz kalıp yaşayıp yaşamadığına dair soru işaretleri oluşturmasını beraberinde getirdi. Nazarbayev ve çevresi kaybederken Tokayev’in olaylardan kazançlı çıkması şüphesiz ilginç bir durum oluşturmakta.
2019’a kadar ülkenin rakipsiz lideri olan Nazarbayev, Özbekistan ve Kırgızistan’da yaşanan kontrolsüz iktidar değişiminde neler yaşandığını gözlemleyerek bilhassa eski başkanın çevresini menfi etkilediğini dikkate alarak Kazakistan’da kontrollü bir şekilde iktidarını devretmeyi amaçlamıştı. Aslında Nursultan Nazarbayev’in çevresinden bu makama en yakın şahıs Kerim Mesimov düşünülürken, Mesimov’a Kazakistan istihbarat teşkilatı Kazakistan Ulusal Güvenlik Kurulu başkanlığı verildi. Bunun sebebi ise Mesimov’un Kazak vatandaşı olmasına rağmen Uygur kökenli azınlığa mensup olması. Kazakistan son aylarda ilan edilen Türk Devletleri Teşkilatı bağlamında Türkiye kamuoyunda olumlu yönde dikkat çekse de maalesef Sovyet Rus rejiminin kurduğu kabile fitnesinden bir türlü kurtulamadı. Kazak asıllı olmayan diğer Türk kökenli ve muhtelif Müslüman unsurlara maalesef hâlen ayrımcılık uygulanmakta. Bu durum ise ülkede yaşayan Rus azınlığın daha etkili olmasına yol açmaktadır. 
Başkan adayı olarak Kazak asıllı eski Sovyet yazarı Kemal Tokayev’in diplomat kariyerine sahip olan oğlu Kasım Cömert Tokayev tespit edildi. Buradaki temel düşüncenin muhtelif diplomatik görevlerden dolayı uzun yıllar yurtdışında bulunan, daha önce dışişleri bakanlığı ve başbakanlık yapmasına rağmen Tokayev’in Nazarbayev çevresi için zararlı olamayacağının düşünülmesi idi. Tokayev yeni cumhurbaşkanı olarak göreve başlarken Nazarbayev de Elbaşı ünvanı ile başkana karşı veto yetkisi olan Milli Güvenlik Şurası başkanlığına getirildi. Bu şekilde iktidarın önemli hissesi yine Nazarbayev’in elinde idi.
İkili yönetim dışarıdan ahenkli görünse de başkanlık sarayı (Ak Orda) ile Nazarbayev karargâhı arasında gerlimin varlığı haberleri gelmekteydi. Son zamanlardaki olaylar tüm dengeleri değiştirmiş durumda. Olayları fırsata dönüştğren Tokayev başta Rusya’yı yanına alarak Nazarbayev’in kamuoyu bağını kesti. Hatta yurtdışına kaçmış olabileceği veya ölmüş öldürülmüş olabileceği ustaca kamuoyunda yayıldı. Nazarbayev en son 28 Aralık 2021’de Rusya’nın Sankt Peterburg şehrindeki Avrasya Ekonomik İşbirliği toplantısında görülmüştü. Kamuoyu eski cumhurbaşkanının akıbetini sorgularken Nazarbayev nihayet 17 Ocak’ta kamuoyuna çıkarak bütün görevlerinden istifa ettiğini ve Cumhurbaşkanı Tokayev’e bağlı olduğunu beyan etti.
Olaylar başlar başlamaz 5 Ocak’ta Nazarbayev destekli Askar Mamin hükümeti azledilmişti. Aslında Askar Mamin’in istifası uzun zamandır talep ediliyordu, fakat Nazarbayev desteğini devam ettirdiği için bunun gerçekleşmesi mümkün değildi. Bununla birlikte Tokayev bir oldubittiyle Nazarbayev’in sahip olduğu Milli Güvenlik Şurası başkanlığını devraldığını duyurdu. Aynı gün içinde istihbarat teşkilatı başkanı yine Nazarbayev adamı olan Mesimov görevden alınıp vatana ihanet şüphesiyle tutuklandı. Yerine Tokayev’in güvenlik uzmanı Ermek Sağımbayev atandı. Mesimov’un yardımcıları Enver Sadıkulov ve Devlet Yergojin de benzer suçlamalarla azledildi. Aynı zamanda Nazarbayev’in yeğeni olan Samet Abiş istihbarat başkan yardımcılığı görevinden uzaklaştırıldı.
Stratejik Planlama Merkezi başkanı Kayrat Kelimbetov da Nazarbayev çevresinden gelen önemli bir yetkiliydi ki olaylar bahane edilerek 6 Ocak’ta görevinden alınmıştır. Nazarbayev’in ortanca kızı Dinara’nın eşi Timur Kulibayev ise Atameken (Anavatan) isimli çok etkili bir işadamları derneği başkanlığından istifa ettiğini açıkladı. 4 devlet şirketi olan Kazatomprom, KazMunayGas, Kazakstan Temir Jolı (Demir Yolu) ve Samruk-Kazına şirketlerinin denetleme kurulu başkanlığı henüz devam etmekte.
Olayların hızla büyümesi karşısında Kazak yetkililerin aciz kalmaları karşısında Tokayev’i bir yandan iç hesaplaşmaya, durumu lehine çevirmeye ve bunu sağlama almak için Rusya öncülüğündeki yabancı askeri kuvvetleri ülkesine davet etmesine götürdü. Bu çağrının 6 Ocak’ta yapılması ile beraber bir kaç saat içinde gibi çok kısa zamanda bilhassa Rus güvenlik güçlerinin Kazakistan’a ulaşması ilginç bir durum teşkil etmekte. Bu konuda bir hazırlık mı vardı diye insan sormaktan geri kalamıyor.
Rusya açısından bakıldığında şu anda Kazak cephesi sağlama alınmış görünmekte, artık bundan böyle Ukrayna krizi devam ederken bu taraftan ciddi bir rahatsızlık beklenmemekte.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?