KRİZ YOKSA ÇÖZÜMDE YOK!!!

KRİZ YOKSA ÇÖZÜMDE YOK!!!
14-12-2025

Türkiye'deki ekonomik politikalarının başarısız olmasının sebepleri, genellikle çok çeşitli faktörlerden kaynaklanmaktadır. Hepsinin uzun uzun anlatmayacağım sadece öne çıkanları söyleyeyim: 

1. Aşırı Borçlanma ve Dış Bağımlılık

2. Düşük Faiz Politikası ve Enflasyon

3. Kurumların Zayıflaması ve Hukukun Üstünlüğü Sorunları

4. Yüksek Enflasyon ve Yaşam Maliyeti

Bu sıkıntılar içinde yeni bir yıla daha sıkıntılar ile girmeye hazırlanıyoruz. Henüz 2025 yılı tamamlanmadı ama daha şimdiden bizi önümüzdeki senelerde çok daha büyük sıkıntılar bekliyor. Peki; herkezin merak ettiği soru ile başlayalım o halde. Ekonomi yönetimi ve iktidar ekonomik krizi bitirebilir mi, yada neden bitiremez? Bu sorunun yanıtı aslında çok basit. Ekonomik kriz olduğuna inanmadıkları için bitiremezler. Onların cephesinden bakıldığında olmayan bir ekonomik krizle mücadele edilir mi? Edilmez, edilmiyor. İnsanların akıllarıyla alay eder gibi açıklamalar yapılıyor. Bunlardan birkaç tanesi ile başlayalım o halde 

1- 2026 yılı Bütçe görüşmeleri sırasında yapılan açıklamaları gelin hatırlayalım:

Kişi başına milli gelir 2025 sonunda 17 bin 748 dolar, nominal dolar bazında Türkiye ekonomisi dünyanın 16’ncı büyük ekonomisi, satın alma gücü paritesine göre Türkiye dünyanın 11’inci büyük ekonomisi olacak

20 gün sonra yani yeni yıla merhaba dediğimiz zaman diliminde her bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının geliri 17 bin 748 dolar olacak. Dolar 42.5 lira. Bu 20 gün sonra her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının aylık gelirinin 63 bin lira olacağı anlamına geliyor. Elinizi vicdanınıza koyup cevap verin. Dul/yetim aylıkları 12-13 bin lira seviyesinde. En düşük emekli maaşı 16 bin 881 lira. Asgari ücret 22 bin 104 lira. Böyle bir ülkede kişi başına gelir nasıl 63 bin lira oluyor? 

2- Bütçede mali disiplinin korunacak, kamu borcu yönetilebilir düzeyde tutulacak

Aynı bütçede bir yıllık faiz gideri 2.7 trilyon lira görünüyor. Bu kadar yüksek faiz ödeyecek bir kamu maliyesinde disiplin nasıl korunacak. Üstelik, kamu tasarruflarının esamesi okunmuyor.

3- 2026 bütçesi ‘istikrar ve refah bütçesi’ olacak

Bu kapsamdaki en büyük vaat kamu kaynaklarının verimli kullanımı olmuş. Bütün kamu ihaleleri yandaşlara giderken pazarlıklar kapalı kapılar ardında yapılırken bu nasıl sağlanabilir ki? (Sadece Cevdet Yılmaz’ın memleketi Bingöl’deki bir hava limanı pist ihalesi 1.6 milyar liraya maloldu)

Ayrıca beşte biri sadece faize gidecek olan bütçe için “ekonomik dönüşüm ve kalkınma hedeflerine uygun bir bütçe” yorumu yapılması size de komik gelmiyor mu?

***

Durum ortada. Erdoğan’a Yılmaz’a ve Şimşek’e göre ekonomimizde kriz falan yok, tersine uçuşa geçmişiz!

İktidar üçlüsüne göre,

- 12-13 bin liraya talim eden bütün dul yetimler, 16 bin 881 liraya talim eden emekliler, 22 bin 104 liraya talim eden asgari ücretliler, memurlar, yok olmaya yüz tutan orta direk boşuna feveran ediyor

- Çarşıda pazarda gördüğünüz bütün o yoksulluk manzaraları algıdan ibaret

- Türkiye ekonomisinde her şey güllük gülistanlık, kriz falan yok

- Kriz yoksa krize çözüm bulmak için uğraşmak da yok!

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?