Parçalı Türk Coğrafyasında Rus Tehdidi

27-06-2022

Ukrayna’daki Rus işgal savaşı bütün şiddetiyle devam ederken, Türk Dünyası’nda tedirgin eden olaylar baş göstermektedir. Bir yandan Rus güdümlü Ermeni güçleri Azerbaycan petrol ve doğalgaz boru hatlarının geçtiği Tovuz bölgesine takriben günaşırı saldırırken öbür yandan Sovyet mirasının bıraktığı çetrefilli sınırlar yüzünden Kırgızistan ve Tacikistan arasında neredeyse her gün bazen düşük bazen ise yüksek yoğunlukta çatışmalar yaşanmaktadır.

Kazakistan’daki Rus yardımıyla bastırılan kanlı Ocak olaylarından sonra Kırgız Tacik çatışması başlamıştı. Putin Kırgızistan’a da asker göndermeyi teklif etmiş ancak bu teklif kabul görmemişti. 2021 sonunda Kırgız hükümeti Türkiye’den 87 milyon Dolar tutarında tahminen 30 adet Bayraktar silâhlı insansız hava araçları sipariş vermişti. Buna ilâveten Kırgız hükümetinin aynı zamanda Rusya’dan da Orlan-10 dronlarından tedarik ettiği bildirilmektedir.

Bu arada Türkmenistan’ın yeni seçilen cumhurbaşkanı Serdar Berdimuhammedov Rusya’ya ilk yurtdışı ziyaretini yaparak, Ukrayna Savaşı’nın gölgesinde Putin Rusyası ile stratejik işbirliği mutabakatı imzaladı. Aynı zamanda artık Türkmenistan’da ikamet etmeyen Rus vatandaşları için çifte vatandaşlık ve pasaport sözü verdi. Bunun karşılığında Rusya cumhurbaşkanı Putin Türkmenistan’ın birinci cumhurbaşkanı Türkmenbaşı’ndan bu yana devam eden ‘kalıcı tarafsızlık’ ilkesine saygılı olduklarını söyledi.

Kanlı Ocak olayları ve akabindeki süreçten Rus yardımıyla kazançlı çıkan Kazak cumhurbaşkanı Tokayev 15-18 Haziran’daki Sankt-Petersburg şehrindeki ekonomi forumuna davetliydi. Burada Putin’in ona vermek istediği Ortaçağ Rus beyi Aleksandr Nevski adına düzenlenen devlet nişanını kabul etmediği söylenmektedir. Hatta Rusya’nın tanınması hususunda baskı yaptığı Ukrayna’ya ait işgal bölgesindeki iki sözde halk cumhuriyetlerini ve başka bölgelerdeki ayrılıkçıları tanımayacaklarını kesin dille beyan etti. Burada ülkelerin toprak bütünlüğüne vurgu yaparak, ‘Eğer bunu yaparsak, Dünya genelinde kargaşa çıkabilir’, dedi. İşte bu olay sanki zaten gergin olan Putin Rusyası’nı çileden çıkarmışa benziyor.

Yıllarca Kazakistan’a Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattına katılımı teklif edilmişti. Akdağ (Aktau) veya Atırav’dan Hazar Denizi’nin tabanından borularla bağlanılacaktı. Bu şekilde Kazakistan petrolleri ve daha sonra bir başka hat ile doğalgaz ihracat yolları çeşitlenmiş olacaktı. Ancak Kazakistan Rusya’nın Novorossiysk (Osm. Soğucak) şehrine ulaşan mevcut boru hattını kullanmayı tercih etti. Bu hattın yıllık ihracat kapasitesi 67 milyon ton.

Fakat toplantıdaki çatlaktan sonra birdenbire Rus tarafının açıklamasına göre boru hattında bakım çalışmaları ve güya Karadeniz’de İkinci Dünya Savaşı’ndan kalma mayın sorunu nedeniyle Kazakistan’ın bu yol üzerinden gerçekleşen petrol ihracatı durma noktasına gelmiştir. Bununla birlikte bazı Rus milletvekili ve kamuoyunda etkili kişiler tarafından Kazakistan aleyhine söylemler başlamış, aslında Kazakistan’ın da Rusya olduğu ifade edilmeye başlamıştır. Hatta son söylemlerde Kazakistan’da Ukrayna’daki gibi bazı sözde ‘nazilerin’ varlığı bile dile getirilmektedir. Söylem ve ithamlar Ukrayna Savaşı öncesi durumu akla getirmektedir. Bütün bunlar maalesef ciddiye alınması gereken tehdit havası oluşturmaktadır.

Üstelik Putin’in genel olarak Rus ve Kazak dostluğu üzerine açıklama yapması yine biraz Ukrayna Savaşı öncesi Rus söylemlerini de hatırlatmadı değil. Putin, Kazakistan hakkında: ‘Sovyetler Birliği nedir? Bu tarihi Rusya'dır. Kazakistan kardeş bir ulustur. Bu Ukrayna için de geçerli olabilirdi. Ama onlar bizim müttefikimiz olmadılar. Dostluk yoksa her şey mümkündür. Tıpkı Ukrayna örneğinde olduğu gibi.’ Putin, eski Sovyet ülkelerinin aslında Rusya topraklarının bir parçası olduğunu ve bu ülkeleri Rusya’ya karşı gelirlerse Ukrayna ile aynı kaderi paylaşabilecekleri konusunda imâlarda bulundu.

Eski cumhurbaşkanı ve bir kaç hafta öncesine kadar fahrî ünvan ile ‘Elbaşı’ olan Nazarbayev’in bir düzine araçlık konvoy ile birlikte gizemli bir görüşme için Moskova’da görülmesi ilginç bir görüntü oluşturdu. Bu konuda Kazak dışişlerinin bilgisi olmaması da tuhaf. Nazarbayev’in etkisini askerî müdahale ile azaltan Rusya Tokayev konusunda hayal kırıklığı yaşadığı bilinmekte. Acaba Tokayev’i devirmek için yeni bir hazırlık olabilir mi? Ancak toplantının içeriği konsunda her hangi bir bilgi verilmedi.

Ukrayna cephesinde bataklığa saplanan Rusya, bir kaç haftadır Putin ağzından aslında biz NATO ile savaşıyoruz demeye getirdi. Bu Ukrayna Savaşı’nın Rusya tarafından kazanılmasının zor olacağını idrak ve kamuoyunu buna hazırlama olarak yorumlanabilir. Bu durumda kamuoyu için belki alternatif bir zafer veya başarı göstermek gerekebilir. Şu an maalesef en savunmasız durumda kalan ülkeler Azerbaycan dahil bağımsız Türk devletleridir. Bilhassa Rusya ile devâsa bir sınıra sahip olan Kazakistan’ın askerî olarak savunulmasının çok zor olduğu görülmektedir.

Burada örneğin Kazakistan’a aynı Ukrayna’da olduğu gibi ‘özel harekât’ yapmasına gerek yoktur. Kanlı Ocak olaylarından anlaşıldığı gibi ülkenin batısındaki Akdağ, Atırav veya Aksu gibi liman şehirleri karıştırılamaya oldukça müsaittir. Burada yerli işbirlikçi ve ajanlar vasıtasıyla yüz kişi ile bin kişi ve o bin kişi ile binlerce kişinin kitle priskolojisine göre harekete geçirilebileceği uygulamalı olarak görülmüştür. Ayrıca daha kuzeyde kalan Ural (Rus. Uralsk) veya Aktöbe (Rus. Aktyubinsk) şehirleri hâlâ ciddî oranda Rus yerleşimciye ev sahipliği yapmaktadır. Bir de savaş nedeniyle Kazakistan hududuna yakın Sibirya’daki Ruslar tarafında yakılan tarihî Türk devleti Sibir Hanlığı’nın payitahtı kadim Türk şehri diğer adı Tümen olan Çingi-Tura yakınlarında Rus Kozaklar tarafından 16. asır sonlarında kurulan Tümen (Rus. Tyumen) şehri sığınaklarında kaldığı iddia edilen Rus devlet erkânını hesaba katarsak, Kazakistan batısında bulunan şehirlerin kontrolü Rusya için önem arz edebilir. Hatta buna biraz daha kuzeydoğuda sınır hattına yakın Kostanay ve Petropavl (Rus. Petropavlovsk) şehirleri de dahil edilebilir. Bu şekilde Kazakistan’ın batıya giden yolu kesilmiş olur ve Rusya aynı zamanda Özbekistan ve Türkmenistan ile sınırdaş olabilir. Bundan böyle Türk Devletleri’nin kültürel, iktisadî, siyasî ve askerî olarak işbirliği ve yeniden bütünleşmesi daha imkânsız bir hayale dönüşebilir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?