Prensesin Umulmadık Parşomenleri

12-03-2022

Dış fetih mi iç reform mu? Dış fetih mi iç reform mu? Dış fetih mi iç reform mu?

Düşünüyorum bu sorunun cevabı bir gerçek mi yoksa herkes için değişebilecek bir doğru mu? Yeni çağın hitleri sahalara dönmeseydi böyle bir tartışma da çıkmazdı zihnimde. Yeni çağın hitleri dönmeseydi izlediğimiz tüm Viking, Hun, barbar filmlerinin bir hayal ürünün mübalağası olduğuna inanır; çocukların öksüz, yetim, evsiz kaldığı, şehirlerin yağmalandığı tüm savaşların tarih olduğu ve evrimin kanıtının bu savaşsız toplum olduğuna and içerdim. Bir zamanlar zenginlik kaynakları altın, tarlalar ve petrol kuyuları gibi maddi varlıklar iken, günümüzde asıl zenginlik kaynağı ilimdir, derdim. İç reformlarla ilerleyen ülkeleri konuşur, yıkıcı iklim değişikliğinin önlenmesi için yapılan çalışmalarda işbirlikçi ülke tutumlarına bakar veya yapay zeka, genetik mühendisliği gibi yıkıcı teknolojilerin düzenlenmesi gibi sorunları gündeme alırdım. OLMADI…

Liseyi Atatürk’ün emriyle açılan Türkiye’nin ilk ve tek kız Anadolu Lisesi'nde okudum. 38 kişilik, kızlardan oluşan sınıfımın tarih dersindeki düzeni; en arka parselde, kolonun arkasında makyaj yapan, erkek arkadaşları ile mesajlaşan tatlı mı tatlı Pelin Sularımız, orta parselde tarih dersinden sıkılan, matematik test kitapları ile ciddi düşünen Mervelerimiz ve son olarak tarih dersine ya da yeni atanan, dersin son 20 dakikası gelip, masasından hiç kalkmayan su yeşili gözlü, kumral tarih öğretmenin hayranları Cansularımız…Bu tarih derslerinin sonu hep aynı cümleyle biterdi:

  • Tarih tekerrürden ibarettir çocuklar. İnsanlar orman okulu kanunları ile yaşar. Güçlünün zayıfı avladığını bir dünya hiçbir zaman değişmeyecek. Bu her zaman böyleydi ve her zaman böyle olacak. Orman yasasına inanmayanlar sadece bir ütopya yaratıyorlar. Bu ütopyaya inanlar da uzun süre hayatta kalamayacaklar.

Ders bir monolog olarak ilerlediği için diyemezdim ‘Fikirlerimizin kölesi değil, sahibiyiz; değişim bizim elimizde!’ diye. Ama içten içe Orman Okulu Karşıtları Partisinin o yıllarda kurucu temsilcisi olmuştum bile. Hem insan olmak değişime inanmak ile başlamaz mıydı?

 

Savaşların azalması Gandalf’ın , bir Istari ya da Orta Dünya büyücüsünün Ölümsüz Topraklar'dan çıkıp Olórin adlı bir Maia ruhuyla ve rüyaların efendisi Irmo'nun bahçelerinden ayrılıp ve sık sık merhametli Nienna'yı ziyaret etmek yerine 21.yy barış getirme arzusundan olmadı ki; insanların daha iyi seçimler yapmasından kaynaklandı. Modern uygarlığın tartışmasız en büyük siyasi ve ahlaki başarısıydı bu.. Yeni çağın hitleri gelene kadar…

 

Ukrayna'da ne olacağını bilmiyorum. Tüm güzel dileklerimle, çaresizlikle takip ediyorum olanları.. Ama umut dolu bir insan olarak değişimin olasılığına da inanıyorum. Bunun saflık olmadığını biliyorum, bu gerçekçilik. İnsanlık tarihinin yeniden yazma zamanıdır belki; bu defa tankla tüfekle değil ilimle… Ne dersin?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?