Sessiz Laboratuvarın Hırsızı

14-04-2022

Bir ses ‘Hocam, sevdin sen bu adayı.’ diye seslenince gitme vakti diye düşünerek bir telaş tekneye geçiyorum; kahveler hazır bekleyen Togo Kaptan ve eşinin sohbet için beklediğini anlayınca değmeyin keyfime tabi. Sevdiğim her şeyle bir rutin oluşturmaya hayran biri olarak, Eski Foça’da aldım bu yaz soluğu belli aralıklarla. Belki de Karataş’a basarım da bu güzel yerde kalırım umuduyla da mı gittim, bilemiyorum.(Karataş Efsanesi okunabilir.)
Kahveleri içerken gelecek yıl bu adaya demir atamama ihtimalinden bahsettiler. Ne diyeceğimi bilemedim o an çünkü rutinleri sevenler bilir ki; rutinlerinin dış güçler tarafından bozulması kadar kötü çok az şey vardır hayatta. Durun şimdi siz nereden çıktı dış güçler demeden ben açıklayayım: Eski Foça'dan, Yeni Foça'ya uzanan kısımda altı adet yerleşimin olmadığı, ıssız ada bulunuyor. Bazıları eşsiz güzelliklere ev sahipliği yapan bu adalar; Orak, İncir, Fener, Atatürk, Kartdere ve Metelik Adası.Bu güzel adaların 10 yıl süre ile Katarlı bir iş insanına kiralandığı konuşuluyormuş bölge halkı tarafından. Acı bir gülümseme ile dinliyorum. Dinlerken benzer bir acıyı ziyaret ediyor yüreğimi:
2018 yılında temiz havası ve muhteşem manzaralı gölü ile dikkat çeken Sakarya’nın
Sapanca ilçesine gitmek için yollara düşmüştük. Fakat ilçe muhteşem manzarasını konuşmamıza fırsat vermemişti o yıl. Hatta fotoğraf çekmeye/çekilmeye hayran olan ben makinemi elime almadığımı ancak tekrar İzmir’e döndüğümde fark edebilmiştim. Araplar sayesinde, Sapanca’da küçük bir Arabistan karşılıyor sizi. Doğayı değil, bu müthiş değişimi, bir ülke içinde iki kültürü görmek isteyenler lütfen hemen yollara düşsün. Otoparklardan, tuvaletlere, yiyecek isimlerinden bölgede kurulan halk pazarına kadar her noktada Arapça tabelaların yer aldığı ilçeye çok sayıda firma da günlük turlar düzenliyor.Türkiye’nin yaşam standartları yüksek ve yeşili fazla olan şehri Sakarya'nın her noktasında Arapça konut ilanlarına rastlamak da mümkün. Bölgedeki esnaf, yaşanan yoğun ilgiden dolayı mutlu olduklarını söylüyor ve İstanbul'a sadece 2 saat mesafede olan Sapanca Arapların yeni yurdu olma yolunda hızla ilerliyor. Özellikle yaz aylarında ilçenin nüfusunun günlük 5 bine kadar çıktığını da o yıllar öğrendiğimde bir parçam kırılmıştı. Foça’nın da benzer bir kültür cenneti dönüşme olasılığı bana durmayan, ilerleyen ekonomimizin en belirgin geri bildirimi oldu o gün. Sayısalcılara özel veriler ile konuşmak gerekirse de:

2003 yılına kadar Türkiye'de 61 bin metrekare taşınmaz sahibi olan Arapların son 19 yılda 11 milyon 186 bin metrekare taşınmaz sahibi oldukları ortaya çıktı. En fazla taşınmazı Suudi Arabistanlılar alırken 2003 öncesi Türkiye’den hiç taşınmaz almayan Katarlılar, bu tarihten sonra aldıkları 795 bin metrekarelik taşınmaz ile 4. sırada yer aldı. Arap ülkeleri vatandaşlarının en fazla taşınmaz aldıkları kentler ise sırasıyla İstanbul, Bursa, Sakarya ve Yalova. Sırada Foça mı yoksa başka bir cennet köşemiz mi var bilemiyorum.

Sahi gelişen Türkiye derken kastedilen üretmek miydi yoksa var olan mülklerimi satmak mıydı?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
İbrahim Bayındır
İbrahim Bayındır 2 yıl önce
Cansu Hocam yine çok can alıcı bir konuya temas etmişsiniz, İstatistiklere göre Hatay'da doğan 4 çocuğun 3 ü Suriyeli olunca bir müddet sonra Yerel Yönetimleri de Suriyeli veya bölgesine göre Katarlı veya Ruslara teslim edeceğiz. Umarım gerçekleşmez.Kendi topraklarında başkaları tarafından yönetilmek, Cumhuriyet sonrası hiç olmadı umarım bundan sonrada olmaz. Düşüncesi bile insanın tüylerini ürpertiyor.
CANSU KAVUN
CANSU KAVUN 2 yıl önce
Umarım İbrahim Bey umarım.
Hümeyra
Hümeyra 2 yıl önce
Ben de 2014 yılında Antalya Beldibinde bir otele tatile gitmiştim. Oteldekiler, esnaf çoğu rustu. Tabelalar Rusçaydi. Turkler çok azdı. Manzara böyle olunca Ruslar sıcak denizlere inmiş bile demiştim. Sizin anlattığınız konuya benzer bir durum oralarda da var.
Hayati Yaman
Hayati Yaman 2 yıl önce
Yürek dağlayan bir yazıydı Cansu hocam. Ama acı gerçeklerimiz maalesef...