TCMB Harikalar(!) Yaratmaya Devam Ediyor

18-08-2022

Hani bir film sözü vardır ya: “Vallahi ağam bizimle eğleniyor”. TCMB, sanki bu zamana kadar çok doğru adım atmış gibi şimdi de faiz indirimine gitti. Artık bu saatten sonra faizi istediğin kadar düşür ya da yükselt hiçbir önemi kalmadı. Peki; Türkiye uzun yıllar boyunca düşük kur yüksek faiz politikasından neden vazgeçti? Faizlerdeki değişim ekonomiyi nasıl etkiler? Düşük tutulması mı yoksa yüksek tutulması mı yararlı? Bizler neden ekonomiyi sadece faize veya dövize endekslemiş durumdayız? Ekonomi sadece bundan mı ibaret? Dövizdeki düşüş gerçekten de bir başarı mı?

  Şimdi gelin bu sorulara cevap arayalım ve alınan kararların nasıl sonuçlar doğuracağını konuşalım. Öncelikle şu konuya açıklık getirelim: Alınan bu karar, TCMB tarafından bankalara borç verilen paranın karşılığı bankalara uyguladığı faizdir. Yani bu faiz, bankaların TCMB’den borç aldığı paranın ekonomideki kişilere kullandırılması sonucu uyguladığı faiz değil. Bunu net bir şekilde belirtelim. Peki ama neden ısrarla faiz indirimi savunuluyor? Asıl amaç ne? Asıl amaç şu: Faizleri düşürdüğünüzde bankalar daha az maliyetle TCMB’den borç alacak. Peki alınan bu para nereye gidecek? Tüketicilere. Nasıl ve hangi yoldan gidecek peki? Kredi yoluyla. Kredi kullandırdığınızda piyasadaki TL bollaşacak. İktisadın temel kuralıdır: Bir mal piyasada çok ise onun değeri düşer. Kredi yoluyla piyasaya TL sürüldüğü için burada değer kaybeden TL olacak. Bankalar, kredi musluklarını açtıkça vatandaşın paraya ulaşması daha kolay olacak. Elinde tuttuğu, hemen tüketime harcadığı ve değersizleşen parasının yerine ikamesini aramaya başlayacak bir süre sonra. O ikame de döviz olacak. Peki ya döviz getirisi sağlayan unsurlar az ise ne olacak? İşte o sizin haberlerde sık sık duyduğunuz ödünç para bulma işlemi “SWAP” ortaya çıkacak. Yani başka bir ülkeden beli bir süre kullanılmak üzere belli bir faizden döviz borçlanması. Belirlenen süre dolduğunda aldığınız kadar dövizi faizi ile geri ödeyeceksiniz. SWAP denilen şey aslında para değiş tokuşu. TCMB ne yaptı borç olarak aldığı bu paraları dersiniz? Borç aldığı bu parayı yatırıma değil de artan kuru baskılamak için kullandı.  Hep söylediğim ve savunduğum gerçek şuydu: “TL’nin değer kaybetmesinin en büyük sebebi TCMB’nin uyguladığı politikalar”. Bu kadar risk yaratan unsurlar varken neden biz faizleri konuşuyoruz o halde? Bunu farklı sebeplerle açıklayabiliriz ama en önemli birkaç tanesini söyleyeyim:

  1. Para aktarım mekanizmasının yani paranın kontrolünün tamamen TCMB’de olması
  2. Alınan kararın piyasadaki tüm ekonomik aktörleri bağlaması

  Herkes  eminim şu soruyu kendine soruyordur: Faiz artsa da azalsa da ilk hareket dövizde oluyor peki bunun nedeni nedir? Bunu da söyle anlatayım: Cebinizdeki para ne kadar değersizleşir, piyasadaki belirsizlik ne kadar artarsa siz daha değerli olduğunu düşündüğünüz mallara yönelirsiniz. Bir süre sonra artık faiz kararı, alacağınız kararlar üzerinde “Nötr” etki yaratır. Siz artık TL’nin her koşulda değer kaybedeceğini ön görürsünüz ve ikamesi olan mallara yönelirsiniz. İşte “Dolarizasyon” denilen kavram tam olarak da budur en basit anlatımıyla. Size kimsenin konuşmadığı başka bir konu daha söyleyeyim. Enflasyon yüzde 80’lere yaklaştı. Faiz yüzde 13’e düşürüldü. Peki siz enflasyonun yüksek olduğu, belirsizliğin her geçen gün daha da arttığı bir ortam da bankalara yüzde 13’den paranızı yatırır mıydınız? Çok teknik detaya girmeden faiz indirimi sonrası neler olabileceğini kısaca herkesin anlayacağı dilden özetleyeyim.

  1. Ülkeden döviz çıkar, sizin dövize olan talebiniz artar. Dolayısıyla;  ithalata bağımlı bir ekonomik yapınız varsa ithal girdi fiyatı artar buda bir süre sonra iç piyasaya yansır ve enflasyonu yükseltir. Önümüzdeki aylarda yükselen enflasyona hazır olun.
  2.  Kullanılan ülke para biriminin değeri düşer.
  3. Kullandırılan kredi, eğer üreticiye ulaşmaz ve tüketici çerçevesinde gerçekleşirse bir süre sonra talep yönlü enflasyonla karşı karşıya kalırsınız. Yurt içi fiyat artışının önüne geçmek için – yurt içi üretiminin yetersiz kaldığı varsayımından hareketle-  artan fiyatları düşürmek için bir süre sonra ithalat yapmak zorunda kalırsınız. Bu da zaten kıt olan döviz kaynağınızın daha da erimesi sonucunu doğurur. Dövizle borçlananlar için kara bulutların dolaşmaya başladığı andır bu an.
  4. Tüketim artar.
  5. Faiz oranlarının düşmesi halkın tasarrufa olan güveninin zedelenmesine ve bunun sonucunda borçlanmanın artmasına neden olur. Faiz oranı düştükçe borçlanma insanlara dolay kolay bir yol gibi gelir.

  Bu kadar risk varken neden faiz düşüşünde ısrar ediliyor dediğinizi duyar gibiyim. Onu da şöyle açıklayayım: Faizler düşük tutulmaya çalışılıyor ki TL değersizleşsin. TL değersizleşince daha çok ihracat yapılacak. Ama burada şunu söyleyeyim. İhracattaki artış miktar bazında bir artış olacaktır. Değer bazında değil. Yani siz adet olarak daha fazla malı bir önceki döneme göre daha ucuza satacaksınız. Peki TL’deki en büyük düşün sebebi nedir? TCMB politikaları… Faizleri düşük tutarak ihracat potansiyelini rekabetçi kur ile sağlamak yönündeki uygulamalar yapılan en büyük hatadır. Bu politika, “İktisat Teorisine” tamamen aykırıdır.

  Şimdi geldik kimsenin konuşmaya cesaret edemediği başka bir konuya. Bu alınan karardan kim kar etti, kim zararlı çıktı. Zarar eden taraf belli. Hazine. Neden mi?  Düşük faizden TCMB’den borç alan bankalar Hazineye yüksek faizden satacak da ondan. Peki kim kar elde edecek? Sadece Hazineye yüksek faizden para veren bankalar m? O, işin herkes tarafından bilinen kısmı. Faiz indiriminden hemen ertesi günü yararlananda vardır; kalıcı olduğu takdirde bundan uzun dönem fayda sağlayacak taraflarda… Size çok sade bir örnekle anlatayım. Diyelim ki elinizde 100 TL değerinde bir kağıt var. Ve faiz de yüzde 14. Bu 100 TL’lik  kağıdın fiyatı ( 100 /1.14) 87 liradır. Faizin yüzde 13’e indirildiğinde o kağıdın fiyatı artık ( 100 / 1.13) 88 lira olur. Yani yüzde 14’ten kağıt alan, faiz yüzde 13’e düşünce zarar etmeyi bir kenara bırakın bir günde kar etmiş olur. Şimdi söyler misiniz elinde Hazineye ait kağıt bulunduranlar faizin yūkselmesini mi ister yoksa dūşmesini mi?  Bankalar ve elinde Hazineye ait varlıkları bulunduranlar o günü inanın “Milli Bayram” ilan eder. Sahi aklıma durup dururken nerden geldi bilmem ama “BİRİLERİ FAİZ LOBİSİ İLE MÜCADELE Mİ EDİYORUZ DEMİŞTİ?"

HAFTANIN SÖZÜ

DELİLİK, AYNI HATAYI YAPIP BUNDAN BAŞARI BEKLEMEKTİR.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Hayati Yaman
Hayati Yaman 2 yıl önce
Bu kadar mı güzel anlatılır? Emeğinize sağlık Seyfi hocam.