Teravih Süslenir mi?

14-04-2022

Bu kapıdan da giriliyordu ama şimdi kapalı. İlerden gireceğiz. Yok yok, bu da değil. Merdivenden çıkıp öyle gireceğiz. Ortalıkta bayanlar görünmüyor. Yoksa bu cami bayanlara açık değil mi?


Nasıl olur? Çocukluğumun teravihlerini geçirdiğim cami, merdivenlerinde koşturduğum cami, avizelerine bakakaldığım cami, halılarını bile sevdiğim cami nasıl bayanlara kapalı olur.

Yok gardaş dedi biri arkadan biz tereddüt içindeyken. Bayan yeri yukarıda. Bayanlara kapalı olur mu cami? Öyle deyince girdik içeri rahatlamış vaziyette. Merdivenlerini bile özlemişim. Tahta korkuluklar yepyeni duruyor; cilalı ve parlak. Halılar yeni miydi acaba yoksa önceki halılar var da eskimemiş miydi? Ona karar veremedim.

Bayanlar bölümüne giriş kapısı oymalı, parlak, hiç yıpranmamış, olduğu gibi duruyor. İçeri girdim ve oturan üç beş hanıma selam verdim, ben de oturdum. Burası ‘u’ şeklinde ve caminin üst kısmında bulunuyor. Biz genelde, ben küçükken, sol taraftaki kısımda kılardık namazı. Yengemin iftara hazırladığı çeşit çeşit yemeğin, tatlının, kompostonun tadı henüz damağımızda koştura koştura gelirdik buraya. Bazen de arabaya doluşup gelirdik. Her zaman tıklım tıklım olurdu içerisi. Şimdi saydım on kişiydik, iki de çocuk on iki.

Kalktım, biraz gezindim içerde. Bir zamanlar büyük ve sonsuz geniş hissettiğim cami şimdi öyle değildi. Kubbede sarkan avize çok uzak değil. Mihrap çok heybetli değil. Değildi. Birçok şey çocukluğumdaki gibi değildi. Ne olmuştu, hem bunca insan nereye gitmişti? Merdiven başları bile dolu olurdu namaza gelenlerle.

Kubbe, mihrap, pencereler, sütunlar hepsi önceki gibi. İçerideki huzur da öyle. Gel gör ki bir yalnızlık, sahipsizlik, bir yetimlik vardı içerde. Bir sütuna dokundum, bir tespihlere baktım. Doldu gözlerim, ne yapayım? Boynu bükük koymuşlardı insanlar camiyi.


En güzel yeri kapmak için, en güzel tespihi bulmak için yarışırdık önceden. Havaya atar, tutardık onları. Pandemi dolayısıyla bir mümin eline hasret kalmış gibiydi şimdiki halleri.

Ezan okundu, namaza durduk. Fatiha’yı okumaya başlayınca hoca, ses tüm camiyi doldurdu. Duvarlara çarptı da yankılandı sanki. Yankılanıp da içimde çınladı sanki. Cami dolu olsa, bu ses böyle olmazdı. Cemaatin içinde halelenir, duvarlara çarpacak gücünü yitirirdi. Bu kadar büyümezdi boşlukta. Mümin gönüllerde erir giderdi.

Önceden öyle olurdu. Kalabalığın dudak kıpırtısı, arkada koşturan çocuk çağıltısı, secdeye varacakların yere diz vuruşları doldururdu içeriyi.

Bir aralık tanıdık bir sese dönüştü hocanın sesi. Mikrofonda amcam vardı da namazın devamını o kıldıracak gibiydi. Bitince de bir kasideyle ya da ilahiyle süsleyecek gibiydi teravihi. Teravih süslenir miymiş hiç demeyin. Süslenir tabi. Salâvatlarla süslenir, dualarla süslenir, ilahilerle süslenir, ağlayanların gözyaşlarıyla süslenir. Eskiden teravihler öyle süslüymüş ki...

Bu an çok kısa sürdü. Ne amcam kıldırdı namazın devamını ne de süslendi teravih namazı. Ben gözlerimin buğusuyla kalakaldım. Bu camiyi bu kadar benimsememin sebebi budur belki. Amcam o zamanlar burada görevliydi, şimdi emekli.

Tek eksiklik o değil, beyaz perdeler de yoktu. Bayanlar üstten görünmesin diye sütunlar arasına gerilen perdeler. Sadece ortada yeşil bir perde vardı. Yanlar boştu. Gerek de yoktu. Kim vardı ki kimin görünmesi engellensin? Çıkışta sordum babama, aşağıdaki cemaat de üç sıra kadardı.

Acaba bunlara gerek yok mu? Yani çocukluğumu özlemeye, eskiyi aramaya, duygulara... Ben merdivenlerin korkuluklarını bile severken, özlemişken bu mümkün değil ki. Işık ve ses yok olmaz derler fizikte. Evrende bir yerlerde kalır, saklanır ya da boyut değiştirir. Benim eski teravih anılarım, o sesler, o ışıltı da evrende bir yerde olabilir. Daha da önemlisi en canlı haliyle duruyor gönlümde. Hiç eskimez kalbimdeki yeri.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Adem KURUN
Adem KURUN 2 yıl önce
Hümeyra Hoca'm, birçoğumuzun duygularına tercüman olmuşsunuz. Dini kavramların içi boşaldıkça camiler de bomboş kaldı. Habire cami yaptırmak için para toplasa da birileri, bir süre sonra mahzun, boş mabetlere dönüşecek.
Hümeyra
Hümeyra 2 yıl önce
Haklısınız hocam. Bu mahsunluk da insanı üzüyor, hüzünlendirıyor. Umarım bizim yaşadığımız güzellikleri bizim çocuklarımız da yaşayabilir. İnşallah yapılan camiler boş kalmaz. Yoksa gidişat iyi değil.
Ekrem Kaftan
Ekrem Kaftan 2 yıl önce
Tebrik ediyorum hocam. Kaleminiz keskin olsun.
Hümeyra
Hümeyra 2 yıl önce
Çok teşekkür ediyorum hocam. Amin diyorum.