Türk dünyasının istiklal şairi 130 yaşında

07-06-2022

Çırpınırdın Karadeniz

Bakıp Türk'ün bayrağına

Ah ölmeden bir görseydim

Düşebilsem toprağına.

Bu satırları hatırlatmak yetiyor ki, konunun istiklal şairi, Azerbaycan Milli Marşının yazarı Ahmet Cevat olduğu anlaşılsın. Azerbaycan kadar Türkiyede de böyük saygı ve sevgiyle anılan Ahmet Cevat 20-ci yüzyıl Azerbaycan şiirinin en başarılı isimlerinden biridir. Bir şair için kısa – 45 yıllık ömüre çok değerli eserler sığdıra bilən büyük söz adamının şiirleri kadar hayatı da her zaman ilgi odağı olmuş ve gencler için örnek sayılıyor. 

  Ahmet Cevat 1892 yılı 5 mayısda Azerbaycanın Gence vilayeti Şemkir ilçesinde din adamı olan babanın ailesinde dünyaya göz açmışdı. Daha beş yaşındayken babasını kayb eden Cevat ilk eğitimini de dini okulda almış, sonrasında isə Gence Ruhani Seminariyasında (1906 – 1912 yılları) yüksek lisans yapmışdır. Bu seminariyanı bitirdiyinde ona öğretmenlik diploması verilmiş və Cevat bir süre Şemkir, Gedebey, Zagatala ve Gencede dersler vermişdir. Birinci Cahan harbi  başladığında dört yıl boyunca savaş bölglerinde muhabir gibi çalışan Cevat  hayırsverlik derneklerine də katkıda bulunuyordu. O, çoğu zaman türk halklarının yaşadıkları bölgeleri ziyaret ederek onlara ister maddi, isterse de manevi yardımda bulunuyordu. 

Ahmet Cevat İslam dünyasında demokratik değerlere dayanan ilk cümhuriyyet – Azerbaycan Demokratik Cümhuriyyetinin kurulmasına da önemli katkıda bulunmuş ve cümhuriyyetin önemli devlet adamlarından biri olmuştur. 

Amma onun hayatında  öğretmenlik özel yere sahipti. Cevat ömrünün 29 yılını kutsal öğretmenlik mesleğine adamışdı. O, orta okul öğretmenliyinden üniversite hocalığına kadar uzun yol geçmişdi. 

  Ahmet Cevatın həm özel hayatında, hem de yaratıcılığında acılı günler Azerbaycanda sovyet işğalinden sonra – 1920-li yıllarda başlanmışdı.  Onu 1923 yılında cümhuriyetçilerin partisi olan Müsavat Partisinin liderlerinden Mirzebala Memmedzadenin Türkiyeye kaçırılmasında suçlu bilerek hapse atırlar. Bu zaman onu yakın arkadaşlarından biri kurtarır.  İkinci kez  o, “Göygöl”  şiirinde  sovet karşıtı ruhu ifade etmesi ittihamı ile  hapse atılır. Ama bu şairin son hapsi olmur. Ahmet Cevat 1920-1937 yıllarında defalarca tutuklanmış ve zulme uğramışdı.    Azerbaycanı her zaman bağımsız ve halkını mutlu görmek isteyen Ahmed Cevad Stalinin baskılarının kurbanı olur.

O, 21 Mart 1937'de Azerbaycan Yazarlar Birliği üyeliğinden serbest bırakılır. Ahmet Cevat aynı yılın 4 Haziran'ında Azerbaycanın diger ünlü şairleri Hüseyn Cavid ve Mikail Muşfigle aynı anda tutuklanır. 12-13 ekim gecesi 15 dakikalık mahkeme kararıyla “halk düşmanı” damgası vurularak güllelenerek katl edilir. Böylelikle de Azerbaycan şiirinin daha bir yıldızı sönür.   Ama onun eserleri bu gün yalnızca Azerbaycanın diyil, hem de  türk dünyasının servetidir. Şairin Azerbaycanın istiklalına, üçrenkli bayrağına yazdığı şiirler yüz yıl sonra da diller ezberidir.    Şairin “Bayrağım” şiirini okurlarımızın dikkatine sunuyorum. 

Türkistan yelleri öpüp alnını

Söylüyor derdini sana, bayrağım! 

Üç rengin aksini Kuzgun Denizden

Armağan yollasın yâre, bayrağım!

Giderken Turan’a çıktın karşıma,

Gölgen devlet kuşu, kondu başıma!

İzin ver gözümde coşan yaşıma 

Dinletsin derdini aha, bayrağım!

Kayı Han soyundan aldığın rengi,

Kocalmış İlhan’la Müslüman beyi.

İlhan’ın evladı, dinin direği,

İlhan’ın evladı gönlüme sefâ, bayrağım!

Göğsümde tufanlar geldim ileri,

Öpeyim gölgen düşen mübârek yeri!

Allah’ın yıldızı, o güzel peri,

Sığınmış koynunda aya, bayrağım!

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?