Yokluk Elemi

30-03-2022

Hepsi bir örnek giyinmişti üç kadının; yelek, yemeni ve basma entari. Birbirine yapışık iki apartmanın balkonları da yan yanaydı. Genç olan ve diğeri balkondan balkona konuşuyordu. Daha yaşlıca olan da bahçedeydi, arada lafa karışıyordu. Ben de parkta çocukları oyalarken onları seyrediyordum. Ne dediklerini anlamasam da halleri, tavırlarıyla kendi hikâyelerini yazmaya başlamışlardı.

“Yaşlı” kelimesinin tam karşılayan bir adam, kaydırağın ucuna oturmuş, beş altı tane koyun ve keçiyi güdüyordu. Bahardı, yerde yeşillikler vardı, hayvanları otlatmak için de güzel bir havaydı. Şöyle bir baktım, orada biri oturuyor diye çocuklar kaymıyordu o kaydıraktan. Adam da bastonu elinde, gözü hayvanlarda, siyah beresi, eskice kıyafetleriyle halinden memnun, arada etrafı seyrediyordu.

Koyunlar, keçiler seke seke koşturuyor; o çayır senin, bu çimen benim otlayıp duruyorlardı. O sırada bahçedeki kadın, yaşlı adamı çağırdı. “Hoca, hoca… gel!” diye seslenince, adam kalktı gitti. O da sanırım bu apartmanda oturuyordu. Hayvanlar ne âlemde demeden, arkasına bakmadan gidiverdi. Ben telaşla koyunlara baktım, neredeler diye. Bir an göremedim. Bunlar alıp başını giderse ne olacak diye düşünürken, bir keçi yüksekçe bir toprak yığının arkasından kafasını uzattı. Peşinden diğerleri gösterdi kendini. İyi bari dedim. Adam gailesiz değildi anlaşılan, hayvanlar buralara alışkındı.

Gözüm apartmanın bahçesindeki yaşlı adamı takip ediyorken, taş döşeli yoldan tıkır tıkır ayak sesleri yükseldi. Kafamı çevirdiğimde üç tane at gördüm üzerindeki binicileriyle. Ahenkli güzel bir ses vardı ortamda. Rahvan yürüyüşleri ile ilerliyordu parka doğru atlar. Ben hemen çocuklara; “Bakın bakın, atlara bakın!” diye seslendim. Ufaklık, atları görür görmez altında kalın yayların olduğu, ileri geri yaylanan oyuncak uçağa bindi. Ata binenler gibi yapmak içindi bu sanırım. Eyerlerinde atların adı yazıyordu.

Telefon çaldı, konuşmaya daldım derken; apartmanı, kadınları, dedeyi, atları oldukları yerde bıraktım. Yarım kaldı hikâyeleri. Dede tekrar ne zaman çıktı dışarı? Bayanlar ona neden hoca dedi? Atlar nereye gitti? Cinsleri neydi? Hikâyenin devamı yarıda kaldı. Parktan hikâye mi devşirmeye çalışıyordum? Belki… Ya da öyle bir niyetim yoktu ama dikkatimi çekmişti hepsi.

Yarım kalmalar dünyası burası. Tamamlanmak çok zor, her zaman mümkün değil. Aynı sırada yan yana oturduğumuz arkadaşlarımızdan şimdi habersiziz belki. Üç ya da dört yılla sınırlı kaldı her şey. Hikâyelerdeki, romanlardaki insanlar da yarım bıraktıklarımızdan. Okuduğumuz kadarıyla biliyoruz. Sonrası yok. Ya duygular? Bebeklik fotoğraflarına bakıp da o hallerini özlemeyen var mı evladının? Keşke daha çok sevseymişim demeyen var mı? Bir eksiklik var hep değil mi yakamızı bırakmayan? Çocukluğundaki oyunları özlemeyen, çocukluğunun güzel anılarını tekrar yaşamak istemeyen var mıdır? Aramızdan ayrılanlar için; keşke olsaydı da oturup konuşsaydık diye hasret duymayan yoktur herhalde. Bu eksiklik, bu özlem, bu unutamayış bize başka bir kapı aralıyor. Yarım kalanları tamamlama diyarına açılıyor o kapı da. Henüz bilmesek de orayı; gideceğimizi, oraya ait olduğumuzu biliyoruz. “Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden / Çok seneler geçti dönen yok seferinden.” Memnunlar ki dönmüyorlar şairin dediği gibi. Öyle düşünmek lazım. Diğer türlü, yokluk elemi peşini bırakmaz insanın.

Şimdi dünyadayım, burası çok güzel bir yer ama beni daha güzel bir âlem bekliyor. Şimdi dünyadayım, burası çok güzel bir yer ama bir gün hepsi yok olacak… Hangi cümle size yakın duruyor? Hangisi içinizi ısıtıyor?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Hayati Yaman
Hayati Yaman 2 yıl önce
Metnin seyri içinde, ben de hikaye nereye varacak diye düşünmüştüm aslında. Sonra acaba seri bir kaç sunumla mı tamamlanacak eksik gedik kalan yerler, dedim! Dedim ki sona gelince; "Bırak da yarım kalsın be Hümeyra hocam!" Dedim. Yarımların ve yarım kalmışlıkların dünyasında zihin dünyamıza bir soru ile düşünce bombası attın ki, yarım kalmak ancak buraya yakışırdı. O yakışıklılık bizim zihnimizde kalsın... Tebrikler hocam.
Hümeyra
Hümeyra 2 yıl önce
Hayat her an yeni bi hikaye yaşatıyor bize hocam. Tekrar yaşasak dediğimiz, unutamadigimiz çok anı birikiyor. Bunlara bitmemek üzere kavuşmak hissi oluşuyor içimizde. Tam da Yaratıcının vadettikleriye orantılı bir durum. İnşallah O'nun yanında tamamlayacağız. Çok teşekkür ediyorum güzel yorumlarınız için hocam.