
SPD NRW Eyalet Milletvekili Dilek ENGİN’in 10.07.2025 tarihinde AfD’nin meclise verdiği “Okullarda İslamlaşma” önergesi üzerine SPD meclis grubu adına yaptığı konuşmanın Türkçe ve Almanca metni
Sayın Başkan,
Değerli milletvekilleri!
Yaz tatili öncesinde AfD’nin yine sosyal medya kanalları için yeni içeriklere ihtiyacı var. YouTube, X (eski adıyla Twitter) ve TikTok’ta kışkırtmak için. Sansasyonel manşetler uğruna, AfD 450.000 Müslüman çocuğun Kuzey Ren-Vestfalya’da damgalanmasını ve genelleştirilerek zan altında bırakılmasını göze alıyor. Bu sorumsuzca ve tehlikeli bir tutumdur.
Oysa “okullarda İslamcılık” konusu, farklı yönleriyle ve gerçeklere dayalı bir şekilde ele alınmayı hak ediyor. Ne yazık ki, siz sosyal medya stratejinizde çok tanıdık bir kalıbı izliyorsunuz:
Haziran ayında Yahudi kadın ve erkekleri Müslümanlara karşı kışkırtmak için kullandınız. Mayıs ayında, başörtüsü takan Müslüman kız çocuklarına karşı kışkırtıcı bir AfD önergesi verdiniz. Mart ayında da İslamcılığı konu alan bir önerge verdiniz ve yine tüm Müslüman öğrencileri zan altında bıraktınız.
Sayın Blex, sizin önergeleriniz hep aynı – kötü birer kopya gibi: sürekli tekrarlanan, kolayca anlaşılabilen ve ucuz panik söylemleriyle dolu.
Artık öğrenin bunu!
Önerilerinizi bu meclise kaç kez getirirseniz getirin, biz sizin insanlık düşmanı önerilerinize asla onay vermeyeceğiz.
Zaten önergenizin varsayımlarında sorun var. Hayır, okullardaki şiddet sadece İslamcılıkla açıklanamaz. Diğer tüm sorunların önemsiz olduğu ya da öğretmenlerin İslamcılığı dile getirmeye cesaret edemediği de doğru değil.
Gelelim asıl talebinize: Siz “İslamcılık” konulu bir durum raporu istiyorsunuz. Ama zaten böyle bir rapor var. İçişleri Bakanlığı ve Anayasayı Koruma Dairesi her yıl Kuzey Ren-Vestfalya’daki İslamcı tehditler ve eğilimlerle ilgili kapsamlı bir rapor yayımlıyor.
Aynı şekilde İçişleri Bakanlığı, demokrasiyi tehdit eden diğer ideolojilerle ilgili de durum raporları yayımlıyor. Örneğin “Aşırı Sağcılık” konulu durum raporu.
Peki, neden “okullarda aşırı sağcılık” konulu bir durum raporu talep etmiyorsunuz? Çünkü biz okullarda aşırı sağcı olayların ve suçların rekor seviyeye ulaştığını görüyoruz. 2024 yılında Kuzey Ren-Vestfalya’daki okullarda 452 aşırı sağcı olay yaşandı. Bu, bir önceki yıla göre %63 artış demek.
AfD grubu ise bu konuda sessiz. Bu da şaşırtıcı değil. Kendi ideolojiniz sorun hâline gelince ne denebilir ki?
Hepimiz bomba tehditlerini hatırlıyoruz, anma yerlerinde “Yabancılar dışarı!” diye bağıran öğrenci gruplarını da… Bu da okullarımızda yaşanan gerçekler arasında. Ancak bu gerçekler sizin TikTok videolarınıza uymuyor.
Böyle yaparak kendi ayağınıza da kurşun sıkıyorsunuz aslında.
Kim gerçekten aşırıcılıkla mücadele etmek istiyorsa önce kendisine bakmalı. Aşırı sağcılıkla ilgili durum raporunda AfD tam 54 kez geçiyor. Siz çözüm değil, sorunun bir parçasısınız.
Buna ek olarak, Federal Anayasayı Koruma Dairesi tarafından hazırlanan 1.108 sayfalık bir uzman raporu var; AfD’nin aşırı sağcı görüşlerini belgelerle ortaya koyuyor.
Bunlar iddia değil, gerçek.
Tam da bu gerçekler bizi, yani demokratik partileri, bugün okullarda antisemitizme ve dolayısıyla aşırı sağcılığa karşı ortak bir önerge vermeye yöneltti. Bu önergeyle anma yerlerine yapılan ziyaretlerin müfredatta sabit bir unsur olmasını ve çocuk yaşlardan itibaren kültürlerarası değişimin güçlendirilmesini hedefliyoruz.
İşte bu, gerçeklere dayanarak hareket etmektir; kışkırtıcı söylemlerle ilgi çekmeye çalışmak değil.
Bu demek değildir ki, okullarda İslamcılık bir sorun değil. Elbette ki bir sorun. Ancak biz meseleye bütünsel olarak bakmalıyız: İslamcılık, antisemitizm, aşırı sağcılık ve kadın düşmanlığı gibi her türden aşırıcılığı birlikte ele almalıyız.
Nefret ve ayrımcılığın okullarımızda yeri yok, sevgili milletvekilleri!
Bu yüzden çocuklarımıza demokrasiyi, anayasamızı ve çeşitliliği sevdirmeye küçük yaşlarda başlamalıyız ki, İslamcılık ya da aşırı sağcılık gibi aşırı ideolojilere karşı dirençli bireyler yetiştirebilelim.
Biz demokratik bir fraksiyon olarak bunun için çalışmaya devam edeceğiz. Çünkü biz eğitim politikamızı çocuklarımız için yapıyoruz – TikTok beğenileri için değil.
Siz isterseniz önerge yazmaya devam edin ki takipçileriniz yorumlarda coşsun. Biz o sırada insanlar için siyaset yapıyor olacağız, algoritmalar için değil.
Çok teşekkür ederim.
Dilek ENGİN
(Sayın Dilek Engin'in Meclis konuşmasının Videosunu Linkten izleyebilirsiniz)
Sehr geehrter Herr Präsident!
Liebe Kolleginnen und Kollegen!
Kurz vor der Sommerpause braucht die AfD wieder Nachschub für ihre Social-Media-Kanäle, um zu hetzen, für YouTube, X und TikTok. Für reißerische Schlagzeilen nimmt es die AfD in Kauf, dass 450.000 muslimische Kinder in NRW stigmatisiert und unter Generalverdacht gestellt werden. Das ist verantwortungslos und gefährlich.
Dabei verdient das Thema „Islamismus an Schulen" eine differenzierte und faktenbasierte Auseinandersetzung. Leider folgen Sie für Ihre Social-Media-Strategie aber einem durchschaubaren Muster.
Im Juni haben Sie Jüdinnen und Juden instrumentalisiert, um gegen muslimische Menschen aufzustacheln. Im Mai gab es einen AfD-Antrag, der gegen muslimische Mädchen mit Kopftüchern hetzt. Im März gab es einen AfD-Antrag, der auch bereits den Islamismus zum Thema hat und dabei alle muslimischen Schülerinnen und Schüler unter Generalverdacht stellt.
Herr Blex, Ihre Anträge sind wie schlechte Kopien - immer gleich, immer durchschaubar, immer diese billige Panikmache.
Lernen Sie es doch endlich.
Egal, wie oft Sie Ihre Ansichten ins Plenum bringen:
Wir werden Ihren menschenfeindlichen Anträgen niemals zustimmen.
Es beginnt schon bei den Prämissen Ihres Antrags.
Nein, Gewalt an unseren Schulen lässt sich nicht allein durch Islamismus erklären. Es stimmt auch nicht, dass alle anderen Probleme nebensächlich sind oder sich Lehrkräfte nicht trauen, das Thema „Islamismus" anzusprechen.
Kommen wir zu Ihrer Kernforderung. Sie wollen ein Lagebild „Islamismus". Das gibt es aber bereits. Jedes Jahr veröffentlicht das Innenministerium gemeinsam mit dem Verfassungsschutz einen ausführlichen Lagebericht Zu islamistischen Bedrohungen und Tendenzen in Nordrhein-Westfalen.
Das Gleiche macht das Innenministerium auch bei anderen demokratiefeindlichen Ideologien. Ein Bei spiel ist das Lagebild „Rechtsextremismus"
Wo bleibt hier eigentlich Ihr Antrag, , ein Lagebild
„Rechtsextremismus im schulischen Kontext" einzuführen? Wir sehen, dass rechtsextremistische Vorfälle und Straftaten an unseren Schulen auf einen Höchststand gestiegen sind. Im Jahr 2024 gab es
452 Vorfälle an Schulen in Nordrhein-Westfalen. Das ist ein Plus von 63 % zum Vorjahr.
Dazu ist die AfD-Fraktion still. Das ist auch nicht verwunderlich. Denn was soll man dazu sagen, wenn die eigenen Ideologien zum Problem werden?
Wir alle erinnern uns an die Bombendrohungen und an die Berichte von Schülergruppen, die an Gedenkstätten „Ausländer raus!" gesungen haben. Auch das ist an unseren Schulen Realität. Diese Realität passt aber nicht in Ihre TikTok-Clips.
Dabei würden Sie sich wohl auch ins eigene Bein schneiden.
Wer Extremismus wirklich bekämpfen will, sollte bei sich anfangen. Die AfD wird im Lagebild „Rechtsextremismus" 54 mal genannt. Sie sind nicht die Lösung. Sie sind Teil des Problems.
Dazu kommen 1.108 Seiten eines Gutachtens des bundesweiten Verfassungsschutzes, die sich mit der rechtsextremen Gesinnung der AfD befassen. Und das sind keine Behauptungen, sondern das sind Fakten.
Genau diese Fakten haben uns als demokratische Fraktionen angetrieben, heute einen gemeinsamen Antrag gegen Antisemitismus und damit auch gegen Rechtsextremismus an unseren Schulen zu verabschieden - einen Antrag, der Gedenkstättenfahrten als festes Element im Unterricht verankert und der mit ganz konkreten Maßnahmen den interkulturellen Austausch schon im Kindesalter stärkt. So sieht es aus, wenn man nach Fakten handelt, statt mit Hetze nach Aufmerksamkeit zu schreien.
Das alles heißt nicht, dass Islamismus an unseren Schulen kein Problem wäre. Wir müssen das aber natürlich als Ganzes sehen - Islamismus, Antisemitismus, Rechtsextremismus oder auch Frauenfeindlichkeit.
Hass und Diskriminierung haben an unseren Schulen keinen Platz, liebe Kolleginnen und Kolleger Deswegen müssen wir schon früh anfangen, unsere Kinder für Demokratie, für unser Grundgesetz und für Diversität zu begeistern, um bei den Kindern aktiv die Widerstandsfähigkeit gegen extremistische Gesinnungen wie Islamismus oder Rechtsextremismus aufzubauen. Daran werden wir als demokratische Fraktion weiterarbeiten; denn wir machen Bildungspolitik für unsere Kinder und nicht für Klicks.
Wenn Sie weiter Anträge schreiben wollen, damit Ihre Fanbase in Kommentarspalten tobt, dann machen Sie das. Wir machen derweil Politik für Menschen, nicht für Algorithmen. -
Vielen Dank.
Dilek Engin' (SPD)
Teil dieser 55 10.07.2025 Plenarprotokoll 18/99 ein umfassendes Lagebild.