
AP–Macaristan Gerilimi: Orban’ın Fon Oyunu mu, Brüksel’in Hukuk İmtihanı mı?
Avrupa Parlamentosu’nda (AP) Macaristan Başbakanı Viktor Orban hükümetiyle ilgili tartışmalar yeniden alevlendi. Gündemin merkezinde, Avrupa Birliği’nin (AB) uyum fonlarının yeniden düzenlenmesi sürecinde, daha önce dondurulmuş fonlara Budapeşte’nin erişip erişemeyeceği sorusu var.
Dondurulan Fonlar ve Hukukun Üstünlüğü Krizi
AB, Macaristan’a ayrılan milyarlarca euroluk fonu, ülkede hukukun üstünlüğü, akademik özgürlük ve LGBTI+ haklarıyla ilgili ciddi endişeler nedeniyle askıya almıştı. Komisyon, bu fonların serbest bırakılmasını siyasi ve hukuki reformlara bağladı. Ancak Brüksel’deki son gelişmeler, fonların yeniden tahsis edilerek Macaristan’a farklı yollarla aktarılabileceği ihtimalini gündeme taşıdı.
Orban’ın Stratejisi: Fonları “Çözmek”
Alman Yeşiller milletvekili Daniel Freund’un ifadelerine göre, Macaristan şimdiden dondurulmuş fonlardan 160 milyon euroya erişti ve 600 milyon euro daha talep ediyor. Freund, bu süreci “Orban’ın oyunu” olarak nitelendiriyor ve uyarıyor: “Hukukun üstünlüğü yeniden tesis edilene kadar tek kuruş serbest bırakılmamalı.”
Bu iddia, Orban’ın Brüksel’le girdiği siyasi satrancın bir parçası olarak değerlendirilebilir. Macar lider, bir yandan fonlara erişmek için bürokratik yolları zorlayarak ülke ekonomisine kaynak yaratmaya çalışıyor, diğer yandan AB’nin değerler sistemini sınırlarını zorlayan bir meydan okuma yürütüyor.
Komisyon’un Denge Arayışı
Avrupa Komisyonu ise temkinli. Komisyon sözcüsü Maciej Berestecki, uyum programlarının AB’nin yeni önceliklerine uyarlanması sürecine Macaristan’ın da dahil olduğunu, fakat henüz somut rakamların teyit edilemeyeceğini açıkladı. Berestecki, ayrıca böyle bir ödemenin Komisyon’un onayını gerektirdiğini vurgulayarak topu sürecin bürokratik mekanizmalarına bıraktı.
Komisyon’un bu yaklaşımı, bir denge siyaseti olarak okunabilir: Hem AP’de yükselen siyasi tepkileri yatıştırmak hem de üye devletler arasında çatlak yaratmamak. Ancak bu tutum, Brüksel’in hukukun üstünlüğü konusunda ne kadar kararlı olduğu sorusunu da beraberinde getiriyor.
Brüksel’in İmtihanı
Macaristan krizi, AB’nin yalnızca bir mali disiplin meselesi değil, aynı zamanda siyasi ve hukuki kimlik testi. Eğer dondurulan fonlar dolaylı yollarla Budapeşte’nin kullanımına açılırsa, bu durum Brüksel’in kendi koyduğu kuralları sulandırması anlamına gelebilir. Böyle bir senaryo, yalnızca Macaristan’ı değil, hukukun üstünlüğüyle ilgili sorun yaşayan diğer üye ülkeleri de cesaretlendirebilir.
Öte yandan, Orban’ın bu fonlar üzerindeki ısrarı, Macaristan ekonomisinin AB kaynaklarına bağımlılığını da gözler önüne seriyor. Bu da Brüksel’e, ekonomik baskı yoluyla reform talep etme gücü sağlıyor. Ancak soru şu: Komisyon, bu gücü gerçekten sonuna kadar kullanmak istiyor mu?
AP’deki tartışmalar, Orban’ın yalnızca bir mali kaynak meselesinden ibaret olmayan, aynı zamanda AB’nin değerler sistemini zorlayan politikalarıyla doğrudan bağlantılı. Önümüzdeki aylarda Brüksel’in alacağı kararlar, yalnızca Macaristan’ın geleceğini değil, AB’nin “hukukun üstünlüğü” söyleminin inandırıcılığını da belirleyecek.