
Hayat bazen bir fırtına gibi üzerimize gelir. Nereden estiğini bilmediğimiz rüzgârlar savurur savurabildiği kadar. İşte o anlarda, görünmeyen bir el dokunur omzumuza. Gözle görülmez ama varlığı hissedilir. İşte o el, babamızdır. Sığınacak bir liman, üstümüze yağabilecek tüm tehlikelere karşı bir şemsiye gibi açılır; bir kalkan gibi korur bizi.
Babalar çoğu zaman sessizdir. Sevgiye dair büyük laflar etmezler belki ama bir bakışıyla, bir sessiz fedakârlığıyla kalbimize en çok dokunanlardır. Onlar, hayatımızın görünmeyen kahramanlarıdır. Her gün bir şekilde bizim için daha iyisini düşünen, çoğu zaman kendini unutan ama bizi asla unutmayan adamlardır. En az anneler kadar fedakârdır babalar. Çoğu zaman bu konuda hakkı yenen, belki de güçlü durmaya çalıştığı için fark edemediğimiz yorgunluklarıyla…
Sabahtan akşama kadar çalışırlar; çocuklarını, ailesini kimseye muhtaç etmemek için. Bıkmadan, usanmadan, dinlenmeden… Bazen kendi ihtiyaçlarından feragat ederler, bazen isteklerinden, hatta bazen de sağlıklarından. Bir günden bir güne de şikayet etmezler asla.
Bir pusula gibi yönümüzü bulmamıza yardım ederler. Bir mum gibi aydınlatırlar en karanlık anlarımızı. Düşsek de hata yapsak da arkamızda dağ gibi durduklarını biliriz. Hiçbir zaman kıyamazlar bize. Ne zaman sırtımızı yaslamaya ihtiyaç duysak, oradadırlar. Hiçbir zaman yüksek sesle “buradayım” demezler belki ama biz biliriz, hissederiz, güveniriz.
Anne babanız hâlâ hayattaysa, siz kaç yaşında olursanız olun hâlâ onların çocuğusunuzdur. Ama gün gelir, onlardan birini kaybedersiniz… İşte o gün, aslında büyümeye başlarsınız. Çünkü çocuk olmak, onların varlığıyla mümkündür. Mümkün olsaydı da elimizi her uzattığımızda onlara dokunabilseydik… Her an bizimle olsalardı… Çünkü benim için, anne babası hâlâ hayatta olan biri, hiç büyümemiş bir çocuktur.
Zamanla büyürüz, kendi yollarımıza gideriz. Gün gelir biz de anne baba olduk/oluruz belki. Ama bir yanımız hep o çocuk kalır. Baba elini tutmak isteyen, baba sesiyle güç bulan bir çocuk.
Eğer hâlâ babanız yanınızdaysa çok şanslısınız, onun varlığını sıradan sanmayın. Her gününüzü bu şansa sahip olduğunuzu bilerek yaşayın. Ona sevdiğinizi söylemek için özel bir âna gerek yok. Ama Babalar Günü, belki de içimizdekileri dile getirmek için güzel bir fırsat.
Çünkü baba olmak, sadece çocuk sahibi olmak değildir. Baba olmak, yeri geldiğinde bir duvar gibi dik durmak, yeri geldiğinde gözyaşını içine akıtmak, ama her daim evlatlarının gülümsemesi için yaşamaktır.
Çocuklarına kalkan olan, onları canı pahasına koruyup kollayan tüm babaların “Babalar Günü” kutlu olsun… Hayatımıza yön veren, bizi koruyan, sevgisini bazen bir sessizlikte, bazen bir omuzda gösteren o koca yürekli adamların günü bugün.