Köln’de bugün yapılan ikinci tur seçimleri, aslında sadece bir belediye başkanlığı yarışından ibaret değildi. Ortaya çıkan tablo, Köln halkının hangi siyaseti ödüllendirdiğini, hangisini reddettiğini açıkça gösterdi. SPD’nin adayı Torsten Burmester oyların %53,5’ini alarak Köln’ün yeni Büyükşehir Belediye Başkanı oldu. Yeşiller’in adayı Berivan Aymaz ise %46,5’te kaldı.
Liyakat ve tecrübe tercihi
Burmester’in kazanmasının en önemli sebebi, liyakat ve tecrübenin halkın gözünde yeniden değer kazanmasıdır. Espri yanıyla da bilinen Burmester, daha önce Federal Başbakanlık’ta, İçişleri Bakanlığı’nda ve farklı eyaletlerde bürokrasinin en kritik noktalarında görev yaptı. Alman Engelliler Derneği Genel Sekreterliği gibi sorumluluklar üstlendi. Geniş vizyonu, realist çizgisi ve kapsayıcı yaklaşımıyla Köln halkına güven verdi.
Türk toplumunun belirleyici rolü
Özellikle Köln’deki Türk toplumu bu seçimde net bir duruş sergiledi. Türklerin yoğunlukta olduğu semtlerde Burmester’in oyları açık farkla öne geçti. SPD Federal Milletvekili Macit Karaahmetoğlu’nun öncülüğünde seçim öncesinde SPD Genel Merkezi’nde düzenlenen toplantıda Burmester, Türk toplumuna ulaşım, güvenlik ve altyapı konularında somut vaatlerde bulunmuştu. Bu da sandığa güçlü bir destek olarak yansıdı.
Yeşillerin strateji hatası
Yeşiller Partisi, ayrıştırıcı kimlik siyasetine yaslanarak bu seçimi kazanabileceğini düşündü. Adaylarının “yabancı kökenli” olması üzerinden siyaset üretmek, Köln gibi çok kültürlü bir şehre yakışmadı. Halk, köken üzerinden değil, liyakat üzerinden tercihini yaptı.
Dahası, Yeşiller zaten son 10 yıldır Henriette Reker’in bağımsız adaylığına verdikleri destekle Köln’ü adeta felce uğratmış bir partiydi. Şehirde trafik sorunundan ekonomideki durgunluğa, sokakta yaşayan insanlardan uyuşturucu problemine kadar her alanda Köln’ün kan kaybettiği bir döneme tanıklık ettik. Bu tablonun sorumluluğunu da Yeşiller sırtında taşıyor. Nitekim, birçok semtte kendi seçmenlerinin bile sandıkta Aymaz’a destek vermediğini gözlemledik.
Sonuç: Köln’ün tercihi net
Köln halkı bu seçimle çok net bir mesaj verdi: Biz ayrıştırıcı siyasete değil, liyakate ve tecrübeye oy veririz. Burmester’in devlet tecrübesi, vizyonu ve reel politikaları, Köln’ün geleceğini inşa etme konusunda güven verdi.
Yeşiller’in çıkarması gereken ders ise açıktır: Köln, kimlik siyasetiyle değil, akılcı ve sorumlu bir yönetimle yoluna devam etmek istiyor. Burmester’in zaferi, sadece SPD’nin değil, aynı zamanda Köln’de yaşayan tüm toplum kesimlerinin zaferidir. Çünkü bu seçimde liyakat kazandı, ayrıştırıcı siyaset kaybetti.
