Bir Dilim Hikâye: Orman Meyveli Kekle Hayatın Tatlı Ekşisi

Bir Dilim Hikâye: Orman Meyveli Kekle Hayatın Tatlı Ekşisi
25-05-2025

    Modern hayat, çoğu zaman yoğun ve renksiz. Ama mutfakta karıştırdığın her malzeme, biraz cesaret ve hayal gücüyle başka bir şeye dönüşebiliyor. İşte bu tarif de öyle: sıradan gibi görünen un, yumurta ve şekerin; doğanın kalbinden kopup gelen orman meyveleriyle buluştuğu bir lezzet öyküsü…

      Kek deyip geçme — bu tarifin içinde tatlılar kadar keskin hatıralar, ekşiler kadar sürprizler ve fırından çıkınca burnuna gelen o koku kadar sade mutluluklar var. Belki bir cumartesi sabahına, belki bir dost kahvesine yakışacak bu kek; hem ruhu doyuruyor, hem damağı.

    Bu yazıda, mutfağın sessiz kahramanlarından biri olan “orman meyveli kek”i sadece tarif olarak değil; bir yaşam metaforu olarak da okuyacaksınız. Çünkü bazen bir tarif, hayata dair küçük sırları da fısıldar…

MALZEMELER

      Hayatın iniş çıkışları vardır. Bazen kabarırsın, bazen çökersin… Ama eğer doğru malzemeler bir araya gelirse, ortaya lezzetli bir şey çıkar. İşte tam da öyle bir tarif:

  • 3 yumurta

  • 1 su bardağı toz şeker

  • 1 su bardağı ayçiçek yağı

  • 1 su bardağı süt

  • 3 su bardağı un

  • 2 yemek kaşığı buğday nişastası

  • 1 paket kabartma tozu

  • 1 paket vanilya

İçi ve üzeri için:

  • Orman meyveleri

Peynirli harç için:

  • 200 gr labne

  • 1 yumurta

  • 3 yemek kaşığı pudra şekeri

Süslemek için:

  • File badem

YAPILIŞI

     Önce yumurtaları ve şekeri çırpıyoruz. Hayat gibi: ne kadar çırparsan, o kadar kabarıyor umutlar. Sonra sırayla süt, yağ, un, nişasta, kabartma tozu ve vanilyayı ekliyoruz. Her şey sırayla, tıpkı hayatın kendi düzeni gibi.

    Karışım pürüzsüz olunca, kalıba döküyoruz. Ama önce kalıbı yağlamayı unutmamak lazım. Çünkü en güzel fikirler bile, zemin hazırlanmadan tutunamaz.

   Tam bu noktada işin ruhu devreye giriyor: orman meyveleri. İçine biraz serpiştir, üstüne biraz bırak. Çünkü hayat sadece tatlı değil, ekşisiyle güzel.

   Peynirli harcı da hazırlıyoruz: Labne, yumurta ve pudra şekerini birleştir. Hafif tatlı, ama bağlayıcı. Bu harcı da kekin üzerine gezdir, nazikçe.

    Önceden ısıtılmış 170 derece fırında yaklaşık 40-45 dakika pişiriyoruz. Sabır işi… Fırın camından bakıp beklemek, tıpkı hayatta sonucu göremediğimiz ama sabırla emek verdiğimiz anlar gibi.

    Fırından çıktıktan sonra, üstüne file badem serpiyoruz. Final dokunuşu. Tüm çabanın zarif bir ödülü.

  Sonuç? Dışı altın rengi, içi yumuşak; tatlı, ekşi ve hafif tuzlu duygularla bezeli bir kek. Tıpkı iyi bir köşe yazısı gibi: İçinde tat da var, dert de… Ama sonunda gülümseten bir tat kalıyor damakta.

Yaratıcılığın açık olsun, fırın hep doğru ayarda kalsın.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?