Nasıl Bir Bayram!

Nasıl Bir Bayram!
08-06-2025

Arefe gününün üzerimize inen bayram heyecanı hepimizi bir miktar değişmeye mecbur ediyor; “bayramlık”  bir çehre, “bayramlık” bir tebessüm ve belki “bayramlık” bir zenginlik /cömertlik hali bizi biraz daha insan olmaya zorluyor. Her zamanki hâlimizi bayram ertesine erteleyen bu güleryüzlü bayram ara kesitlerini uzatmanın ve bütün seneye yaymanın sırrını da bulmamız gerek; bunu mutlaka yapmalıyız çünkü üç-beş günlüğüne takındığımız bayramlık çehreler ve eğreti tebessümler çoğu zaman bayram sonuna bile erişemeden pörsüyüp dökülüyor. Hele “çok yorulduk, birkaç gün şehirden uzaklaşıp dinlenelim” bahanesiyle terk-i diyar ederek bayram yükümlülüklerinden peşinen sıdkı sıyrılmış olanlarımız bir başka âlem.

Bayramların ana fikrinde dinî bir muhteva bulunmasının mühim bir sebebi olmalı; sırf bayram olduğu için birkaç günlüğüne güzel giyinmek, bayram harçlıklarında cömert davranmak, etrafa sevgi göstermek, komşu ve akraba ziyaretlerinde bulunmak gibi “bayramlık” davranışların niçin kalıcı olmadığı hakkında düşünmek, galiba bayram fikrinin en mühim sırrıdır.

Eğer bayramlar ve kudsiyet yüklediğimiz günler bizim için bir anlam ifade ediyorsa, senenin her gününü aynı istikamet titizliği, davranış güzelliği, idrak yüksekliği ile değerlendirmek de şart olur. Bayramdan bayrama “bayramlık” takılar takınmak, kulluk vecibelerini hatırlamak, cömertliği, yardımseverliği, misafirperverliği belli günlere tahsis edilen bir merasim kıyafeti gibi anlamak, “bayram” fikrine ters düşer.

Dini bayramların ana gâyesi, insanlara “inananların kardeşliği” fikrini öğretmek ve bayram müddetince bu fikri yoğun olarak tatbikata geçirmek şeklinde anlaşılmalıdır. Bu fikir ve tatbikattan mahrum bir anlayışla geçirilen bayramdan geriye sadece “tatil” kalır.

Her bayram sabahında içinizden “bayram gelmiş neyime / kan damlar yüreğime” türküsü geçenlerden iseniz zihninizdeki bayram tarifleri kemâle erişiyor demektir. İnsanın sevdiğinden uzakta geçirdiği her bayram, şekil şartları tamam olsa bile yürekte koca bir “hüzün” hançareye tıkılmış iri bir yumruk, gönülde ince bir sızıya dönüşüverir.

Bayram odur ki, en uygun vakte erişebilmiş herkesi kendini gurbette hissettirmeksizin sarıp sarmalayan, ısıtan ve çoğaltan bir iklim olur. Birilerinin yüreğine kan damlatan iklimlerde, şüphe edilir ki bayramın mânâsı eksik kalır.

“Bayramlar; neşenin paylaşıldığı, çocukların sevindirildiği, büyüklerin gönlünün alındığı sevinç ve birlik günleridir.”

Bayram; sarılmanın, tebessümün, paylaşmanın adıdır. Bayram; hatıraların yâd edildiği, gündür.

Dünün çocukları bugünün büyükleri, bugünün çocukları olan yarının büyüklerine aktaracağınız çok güzel anılarınız mutlaka vardır.

Güzellikle , birlikte beraberlik dolu sevdiklerimizin eksilmediği, her zaman bir öncekinden daha güzel ve mutlu bayram geçirmeniz dileğiyle, Bayramınız mübarek olsun.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?