Türk futbolunun içler acısı halini yıllardan beri üzülerek takip ediyoruz.
Sorduklarında kendimizi en iyi ilk 5 ligin hemen arkasında 6. Lig olarak konumlandırıyoruz. Büyük ülkelere kafa tuttuğumuzu düşünüyoruz.
Ancak gerçek hiç öyle değil…
Hele ki TL geliri olan kulüplerin Euro giderleri olduğu gerçeği kurun cumhuriyet tarihi rekoru kırmasıyla durumu iyice kötüleştirdi.
Nitekim Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu’nun her yıl açıkladığı ve son olarak 22 Ocak 2022 yılında açıklanan dünyanın en güçlü ligleri sıralamasında Avrupa ligleri arasında kendine 12. Sırada yer buldu.
Hırvatistan, Çekya, Avusturya ligleri Türkiye liginin üzerinde olarak karşımıza çıktı.
Yine UEFA ülke sıralamasında 20. Sıraya düşerek Avrupa kupalarına giden takım sayımızda da düşüşe engel olamadık.
Önümüzdeki sezon Şampiyonlar Ligi’ne sadece bir takımımız katılabilecek. O takım da önce ön eleme oynayıp, sonra Playoffları geçebilirse gruplara kalacak.
Avrupa Ligi’ne takım gönderemeyeceğiz.
Lig ikincisi bile Avrupa’nın dandik kupası olarak adlandırılan Konferans ligine katılacak.
Rezil bir durum değil mi? Milyon Eurolar harcayan takımlarımız sadece kendi aralarında rekabet ediyorlar.
Ben hala Konyaspor’un Vaduz’a elenmesini hazmedemedim mesela.
Güncel piyasa değeri 45,90 milyon Euro olan Konyaspor kendi ülkesinde lig olmadığı için İsviçre 2. Liginde mücadele eden, güncel piyasa değeri 5,60 milyon Euro olan 5500 nüfuslu şehrin takımı Vaduz’a nasıl elenir yahu?
Euro kazanmadan Euro harcama yapıyorsanız hakkını verin artık şu işin!
Keza Fenerbahçe ülkesinde savaş olan, bu yüzden de 6 ay boyunca resmi maça çıkmamış kendi değerinin 70 milyon Euro aşağısında olan Dinamo Kiev’e nasıl elenir?
Trabzonspor’un Copenhag’a elenmesi…
Bunların bahanesi yok.
Türk takımları ne olursa olsun Avrupa maçlarına asılmak zorunda. Danimarka, Norveç takımlarından korkmamalıyız artık. 90ların başına geri dönmemeliyiz.
Elbette ekonomi büyük problem gibi görünüyor ama bir yandan da oyunculara verilen maaşlara, yapılan transferlere bakılınca takımların Euro’nun artışını önemsemediğini görüyoruz.
E o zaman?
Önümüzdeki sezon için tek dileyeceğimiz şey Sivasspor, Başakşehir, Trabzon ve Fenerbahçe’nin gidebildikleri yere kadar gidip ülke puanını yükseltmeleridir.
Başka da bir şey değil…
