Son zamanlarda çok din konuşuluyor, sadece İslam dini değil, diğer dinler olan Hristiyanlık, Yahudilik gibi dinlerde konuşuluyor. Dinlerle ilgili konuşanların büyük bir çoğunluğu, din hakkında bilgisi olan insanlar değil, din hakkındaki önyargıları olan insanlar. Belirli bir din hakkında daha fazla bilgi edinmek veya o dini daha iyi tanıtmak için konuşulmuyor, özellikle dinin insan ve toplum hayatına faydalı olmadığı propagandası yapılıyor. Din adına konuşan kendisini din uzmanı olarak adlandıran birinin şu konuşmasına bakarmısınız; Dinler, mensuplarının insanlara çok fazla acı çektirmeye devam etmesi nedeniyle kötü bir üne sahiptir.Avrupa’da genç nesiller bir önceki nesile göre dine ve kültüre bir kat daha yabancılaşıyorlar; sosyal ve kültürel anlamda biraz daha içinden çıktıkları toplumdan uzaklaşıyorlar.Bu uzaklaşma dinden kaynaklanmıyor, dini anlatanların, dini söylemleri basitleştirmesi ve insan hayatına bir değer katmadığının dile getirilmesi ile oluyor. Federal Almanya’daki kiliselerin geleneksel olarak yaptığı dinler arası diyalog adı altında barış için dini ayinler yapıyorlar ve buralara bütün dinlerin mensupları davet edilir ve müslümanlarda bu ayinlere katılır. Bu toplantılara bilgi ve birikimi olmayan müslüman olan insanlarda, müslümanları temsilen katılıyor, fakat karşılarında din konusunda uzmanlaşmış profesyonel Hristiyan Theologie uzmanları çıkıyor. Ve bu toplantılarda İslam dinin şiddet dini olduğu yönü anlatılmaya çalışılıyor, ne yazıkki buralara katılan cami yöneticileri İslam dini konusunda yeterli bilgisi ve Almancası olmadığı için bu söylemleri karşısında çok yetersiz kalıyorlar. Recm, çok evlilik, kadınlara miras hukuku gibi konularda eleştirilere cevap veremiyorlar. Diğer bir konu ise 21. yüzyılda dinin geleceğinin olmayacağı yönündeki propaganda söylemi, bilhassa teknolojik gelişmeler, yapay zeka gibi konularda dinin insanlara bir şey veremeyeceği ve kutsal olan her şeyin sorgulanması gibi konularda genç beyinlerde şüphe meydana getirilmesi çok işleniyor. İş böyle olunca, gelişmiş teknolojilerle insanı ve kâinatı dönüştürmek isteyenler dinde şüphe uyandırmak ve dinin sınırlarını zorlayarak 21.yüzyılda dinin yer olmayacağını gençlere dayatıyorlar.Dinler konuşulurken ve İslam dini hakkında konuşanlar, bu konuda çok bilgisiz, birikimsiz ve tecrübesiz oldukları görülmektedir, öyleki İslam dinin temel görüşlerinden bile habersizler. Sosyal medyada ise durum dahada vahim önüne gelen, Kuran yorumluyor, Hadis tartışıyor, Fetva veriyor, velhasıl bilerek veye bilmeyerek İslam dinine zarar veriyor. Yüzyıllardır tartışılan çözülemeyen konularda bir dakikada görüş beyan ederek çözüm üretiyorlar. Modern hayatta dinin yerinin olmayacağı, insanların hayatından dinin çıkarılması gerektiği işleniyor. Özellikle 21. yüzyılın din asrı olamayacağı adı altında dinsizlik propogandası yapılıyor. İnsanlara mutluluk için çeşitli uğraşlar sunuluyor internet, yapay zeka, sapık ilişkiler, çeşitli uyunlar gibi. Şu unutulmamalıdır bu eğlenceli hayatın hiç biri dinin yerini tutmaz, tutamaz. Çünkü insanın mutluluğu, ancak ve ancak maneviyatla sağlanabilir ve insanlar hayatlarını kurarken inançlarını da dikkate almak zorundadır. Halbuki; İslam dini insan oğluna, hayatın her alanında var olduğuna çağırıyor.