?>

Resim çizmek yerine sorun çözmek!

Dr. Yılmaz Bulut

4 saat önce

Cumhuriyet Bayramı kutlamaları ve 10 Kasım Atatürk’ü anma etkinlikleri bağlamında gözlemlerim oldu. Toplumun kendi hakkında düşündükleri, bugün ne gibi niteliklerine önem verdiğinin ipuçlarını verir.  Bu iki önemli olay üzerinden Türkiye’deki toplumsal mutabakat sorunu üzerine düşüncelerimi aktaracağım.

Bir önceki yazımda cumhuriyet ve demokrasi arasında toplumsal mutabakatın ortak payda olduğunu kalın çizgiyle çizdim. Toplumsal mutabakatın olgunlaşamamasının temel sebebini de Türkiye toplumunun içi boş kültürel kalıplarda bölünmüş olmasıyla açıkladım. Bunun siyasi alana yansıması, liderin kişiliği ekseninde devlete bağlılık yaratma ve iktidar odaklı kümeleşmelerdir.  Bu nedenle kör daire içinde dönmenin iyi tahlil edilmesi gerekiyor.  Burdan hareketle siyasi tarihe kısa bakışımı aktaracağım.

Atatürk dönemine yönelik iki ana öykü var. Bir tarafta Atatürk’çülükten sapma açısından toplumsal gidişe dair şikayetler. Burada müphem arzular dile gelmektedir ve bunlar romantik şekillerde ortaya konmaktadır. Öbür tarafta ise Atatürk’ün askeri başarılarını takdir etmekle beraber   siyasi reformlarına mağduriyet açısından kayıtlı olanlar var.  Bunlarda Cumhuriyetin kazanımlarını yeterince dikkate almıyorlar. İki farklı Türkiye öyküsü tedavülde dolaşıyor.

Gerçekci bir tavır, bugünü hesaba katarak geçmişi nesnel tartışabilmek; olguları yerli yerine koymaya çalışmak olmalıdır. Nasıl ki insan, şahsi hatıralarını bugünkü kimliğine uydurarak hatırlıyorsa, toplumsal tarihini de aynı şekilde algılamaktadır. Bu nedenle, gelecekteki rutin kutlamalar bağlamında tarihi tarafsız bir bakışlarla tartışılmasını. Şunu bilmeliyiz: Ne Atatürk devrine dönülebilir ne de Osmanlı Devleti geri getirilebilir. Tarih arabasını sürüp gidecek!

Günümüz tarihsel akışın bir parçasıdır. Toplumların az çok paylaşılan amaç bütününden oluştuğunu ve amaçların zamanla değiştiğini kabul etmeliyiz. Ancak, tarihin ışığında geleceğe dönük mümkün olduğunca nesnel konuşmalıyız. Anneles tarih okulunun dediği gibi ‘tarih çizilecek bir resim değil, çözülecek bir sorundur!

Ne yazık ki taraflar ortak iyiyi tartışmak yerine kendi bakışının mutlak doğru olduğunu ve kendi görüşlerinin iktidar olması gerektiğini düşünmektedir. Mutabakatın geleceğinde çözülmesi gereken asıl sorun  burda yatmaktadır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI