Her şey enerji, titreşim, frekans
Günler geçiyor.. Kollektif bilinçten gelen negatif etkiler her geçen gün daha da artıp ağırlaşıyor. Kimi zaman yöneticilere hayıflanırken buluyoruz kendimizi, kimi zaman negatif içerikli haberlere saydırıp dururken.. İnsanoğlu her geçen gün kurtarıcısını daha da bir hasretle özlerken buluyor kendini.. İyi hissedebilmek adına bazı yöntemler geliştirip, belki de o yöntemlerden de istemeden negatif sonuçlar geçiyor eline. Duruyor, düşünüyor, bir şeyler yapmak istiyor ve bu böylece sürüyor..
3.Varoluş seviyesi dediğimiz bu dünya sahnesinde her birimizin rolleri var. Ama oyun bittiğinde hiç bir şey olmamış gibi normal hayatlarımıza dönemeyeceğiz. Yani ruhun bedenle vedalaşma zamanı geldiğinde bizimle gelecek enerjiler, titreşimler, frekanslar olacak (hangisi size yakın geliyorsa)..
Bilim adamlarının araştırmaları göstermiştir ki; her şey ama her şey özünde enerjidir. Kendi gerçekliğimizde deneyimlediğimiz her bir şey enerji, düşünebiliyor musunuz? Evinizdeki her bir eşya, dışarıda gördüğünüz evler, arabalar, ağaçlar, hayvanlar. Hatta ağzınızdan çıkan her bir kelime, yaptığınız her bir iş, partnerinizle yaptığınız tartışma, niyetlendiğiniz şeyler dahi bir enerji. Katı sandığımız her şey aslında yavaş titreşen enerjilerden ibaret ve bu da bizim onları katı sanmamıza neden oluyor. Basit bi mantıkla eğer bir kişi negatif duygular ve düşüncelere sahipse; (kin, öfke, karamsarlık, beddua etmek, negatif düşünce formları, vs) enerji olarak da bundan negatif yönde etkileniyor. Bunun sonucunda da kendisi gibi negatif olay ve kişilerle karşılaşır. Hatta bazen bu düşünce formları o kadar büyüyor ki; kişi kendi enerjetik alanında dışa bağlı negatif enerjilerin olduğu zannına kapıldığı da olur. Beden çoğu kez "psikolojik sebeplere bağlı" olduğu söylenen rahatsızlıklarla da karşılaşabiliyor.
Ruh da beden gibi, aura gibi bir enerjidir ve enerjilerle etkileşime girer. Dolayısıyla kişinin enerji alanında birikmiş negatif enerjiler varsa, bu negatif yüklerden beden gibi ruh da nasibini alır ve dünya sahnesinden bütün bu birikimlerle ayrılır. Atalarımız "kefenin cebi yok" derler ama ruh için geçerli değildir bu. Dolayısıyla ömür dediğimiz bize ayrılan "yaşam deneyimi" süresi içersinde neler biriktirdiğimizin önemi tam da bu noktada devreye girer. Ruhunuzun yüksek frekanslı enerjilerle geçişini tamamlaması demek, bedeni terk edip üst boyutlara yükseldiğinde yolunun aydınlık ve kolay olması da demektir.
Enerji alanınızda neler tuttuğunuzu merak ediyorsanız; gün içerisinde neler konuştuğunuza, neler düşündüğünüze ve neler yaptığınıza bir de bu açıdan bakabilirsiniz.
Buradaki etkileşimi böylece anlatmış olayım, çünkü mantığı anlamanın önemli olduğunu düşünüyorum. Gelecek haftaki yazımda "Nasıl enerji alanımızı koruruz?" onu konuşuyor olacağız..
Sevgilerimle
Sevilay Ankay
Email: [email protected]
İnstagram: @pozitifdonusum
